Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/361
Karar No: 2017/1272
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/361 Esas 2017/1272 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/361 E.  ,  2017/1272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı tarafça istenilmekle, daha önceden belirlenen 20.12.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanunu"nun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin 14.02.2017 günü saat 14.00" e bırakılması uygun görüldü.
    Belirlenen gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; müvekkilinin 25.09.2007 tarihli satış sözleşmesi ile 90.000 TL bedel ödeyerek davalının 1 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini satın aldığını, davalı tarafından tapuda gerçekleştirilecek satış işlemini yapmak üzere müvekkilinin arkadaşı olan ..."ın vekil tayin edildiğini, ancak devredilecek taşınmazın pafta numarasının yanlış yazılması nedeniyle satış işleminin gerçekleşmediğini, sonrasında davalının ..."ı vekillikten azletmesi ve yeniden vekil tayin etmeye yanaşmaması nedeniyle ödenen satış bedelinin faizi ile birlikte tahsili için takip başlatıldığını, davalının ödenen satış bedelinin 11.111 TL olduğundan bahisle yapmış olduğu itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek; takibe vaki kısmi itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin, satış bedeli olarak ödenen 11.111 TL"yi takip dosyasına ödediğini, ancak sözleşmeye davacı tarafça 90.000 TL ödenmiş gibi ekleme yapıldığını, ayrıca davacının müvekkilini temerrüde düşürmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davaya konu sözleşmede satış bedelinin belirtilmediği, satış bedeli olarak 90.000 TL verildiğine dair ibarenin sözleşmenin altına başka renk bir kalemle ve farklı bir yazı karakteri ile ilave edildiği, davacının satış bedeli olarak 90.000 TL ödediğini, davalının ise aldığı satış bedelinin 11.111 TL olduğunu ispatlayamadığı, bu nedenle keşif yapılarak davalının payının sözleşme tarihindeki rayiç değerinin 41.190 TL ve bu bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince takip tarihindeki güncel değerinin 81.681,63 TL olduğunun bilirkişilerce belirlendiği, belirlenen bu bedelden davalının takip dosyasına ödediği 11.111 TL"nin mahsup edilmesi sonucunda davacının davalıdan 70.570,63 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile takibin 70.570,63 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, borç miktarı yargılama sonunda belirlendiğinden tarafların icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı adına vekaleten hareket eden ... ile davalı arasında imzalanan 25.09.2007 tarihli ve "Tutanak" başlıklı belge ile davalının, davaya konu taşınmazdaki payını davacıya sattığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin miktarı konusundadır.
    Davaya konu iş bu sözleşmede; satış bedelinin nakden davalıya ödendiği yazılmış, ancak ödenen miktar belirtilmemiştir. Bu durumda, ispat külfeti, satım bedeli olarak davalı tarafa 90.000 TL ödediğini ileri süren davacı tarafa düşmektedir.
    Her ne kadar, davacı tarafça delil olarak sunulan sözleşmenin altında el yazısı ile "Not: Aldığım nakit 90.000 YTL (Doksanbin YTL)" ibaresi yazılı ise de, bu ibare ile sözleşmedeki el yazısının farklı karakterde olduğu, ayrıca bu ibarenin taraflarca imzalanmak suretiyle onaylanmamış olduğu sabittir. Nitekim, davacı vekili 06.11.2013 tarihli celsede, bu ibarenin müvekkili adına hareket eden ... tarafından yazıldığını bildirmiştir. Diğer yandan, davalı tarafça aslı mahkemeye sunulan sözleşmede ise söz konusu ibare yer almamaktadır.
    Açıklanan bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; "Not: Aldığım nakit 90.000 YTL (Doksanbin YTL)" ibaresinin, davacı elinde bulunan sözleşme aslına, yine davacı adına hareket eden ... tarafından sonradan ilave edildiği ortadadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
    Öte yandan, davacı taraf, sözleşmenin imzalandığı sırada davalı tarafa satış bedeli olrak 90.000 TL ödediğini, dayandığı diğer delilleri ile de ispat edememiştir. Bu durumda, satış bedeli olarak, davalı tarafça bildirilen miktarın kabul edilmesi ve uyuşmazlığın bu miktar esas alınarak çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle davalı tarafça satış bedeli olarak bildirilen 11.111 TL"nin, denkleştici adalet ilkesi uyarınca ifanın imkansız hale geldiği takip tarihindeki güncel değerinin bilirkişi görüşüne başvurularak belirlenmesi, sonrasında ise belirlenen bu bedelden takip dosyasına yatırılmış olan 11.111 TL"nin mahsup edilmesiyle bulunacak değer üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı için takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi