19. Hukuk Dairesi 2014/16964 E. , 2015/9382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadan süreklilik arz eden mal alım satımının olduğunu, bu ilişki içinde davacının davalıya bankadan aldığı teminat mektubunu verdiğini, davalının yapılan ödemeleri kabul etmeyip, borç ödenmediğinden davacı ile çalışamayacaklarını bildirdikten sonra teminat mektubunu haksız olarak tazmin ettiğini, haksız tazmin edilen tutarın tahsili için girişilen icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını talep etmiş, 11.02.2011 günlü dilekçesi ile davasını ıslah ederek teminat amacıyla davalıya verilen teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrilmesinden dolayı 125.000.00 TL."nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi borcunu ve dava dışı 3. kişinin borcunu ödemeyi taahhüt ettiği halde borçları ödemediğini, alacağın tahsili için haklı olarak teminat mektubunun nakde çevrildiğini bildirerek davanın reddini istemiş, ıslah dilekçesine cevabında ıslah tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece BK"nın 66. maddesi hükmü uyarınca teminat senedinin nakde çevrildiği tarihten itibaren iş bu davanın açıldığı tarihe kadar 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında özetle; taraflar arasında alım satım akdi bulunmakta olup 818 sayılı BK"nın 125. maddesi hükmü uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin davanın açıldığı ve ıslahın yapıldığı tarih itibariyle dolmadığı gözetilerek işin esasına girilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 29.05.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının davalıdan 121.076,07 TL alacaklı olduğu belirtilmiş ise de borç bakiyesinin 01.07.2008 tarihinde dava dışı Beypaz..Ltd. Şti. hesabına aktarıldığı, böylece davacı kayıtlarında 31.12.2008 tarihi itibariyle davacının hesabının sıfır olduğu, yani davacının herhangi bir alacak bakiyesinin kalmadığı, dava dışı ...nin 24.09.2007 tarihi itibariyle davalı şirkete 220.826,52 TL borçlu olduğunu, uyuşmazlığın bu borçtan davacı şirketin borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı, alınan ticari sicil kaydına göre dava dışı Beypaz..Ltd. Şti. ile davacı şirketin müdürünün ... olduğu, dava dışı ... Şti.nin davalı şirkete olan borçlarından davacı şirketin de sorumlu olduğu, dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında mal alımı karşılığında verilen teminat mektubunun davacının davalıya olan borcunun mahsubu ile bakiyenin tazmin tarihinden itibaren tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı şirketin, dava dışı ... "nin davalıya olan borcu sebebiyle sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, davacı tarafından verilen teminat mektubunun davacının dava dışı 3. şahsın borcunu taahhüt etmesi nedeniyle Beypaz...Ltd. Şti.nin borcuna karşılık tahsil ettiğini ileri sürmüştür. Davalı bu savunması ile ispat yükünü üzerine almıştır. Davalının bu savunmasının dayanağı olarak mahkemeye sunmuş olduğu ek-2 isimli tarihsiz belge ile 16.03.2007 tarihli ve ek-4 isimli belgelerdeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı savcılık soruşturması sırasında alınan kriminal raporla ve yargılama sırasında alınan grafoloji raporu ile sabittir. Şu halde davalının usulüne uygun tutulan defterlerinde 01.07.2008 tarihinde davalının 121.076,07-TL lik borç bakiyesinin dava dışı Beypaz Ltd Şti hesabına virman edilerek davalı kayıtlarında davacının hesabının 31/12/2008 tarihi itibari ile sıfırlamasına yönelik muhasebe işlemi de davacı yönünden bağlayıcı kabul edilemez. O halde mahkemece davacı şirket ile dava dışı Beypaz..Ltd. Şti"nin yetkili temsilcilerinin aynı kişi olması sebebiyle aralarında organik ilişki bulunduğunun kabulünden hareketle davacı şirketin anılan şirketin borcundan da sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir. Kaldı ki davalı tarafından davadan önce davacıya keşide edilen 15.04.2008 ve 13.05.2008 tarihli ihtarnamelerde de dava dışı 3. şahsın borcundan bahsedilmemiş, davacının davalıya olan borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Bu durumda davalının savunmasını kanıtlayamadığı kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.