Abaküs Yazılım
Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/278
Karar No: 2022/813
Karar Tarihi: 04.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/278 Esas 2022/813 Karar Sayılı İlamı

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/278
KARAR NO : 2022/813
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/06/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı ... Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, dava dışı şirkete GKS bünyesinde krediler kullandırıldığını, ayrıca çek hesabı açılış sözleşmesi ve şirket kerdi kartı üyelik sözleşmesi akdedildiğini, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine dava dışı şirket ile davalıya Alanya 3. Noterliği’nin 03/09/2018 tarihli ... yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya 8. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; ... Esas sayılı takip dosyası, dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı bankaya müzekkere yazılarak; takibe dayanak kredi sözleşmeleri, hesap bildirim cetvelleri ve ödemelere ilişkin kayıt ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı ...'ün akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edilmiş olup, buna ilişkin davalı vekilinin 20/08/2019 tarihli dilekçesinde bildirdiği sağlık kuruluşlarından davalının tedavi evrakları celp edilmiştir.
SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı ...'ün 30/06/2016 tarihini de içine alacak şekilde kullandığı ilaçlara ilişkin kayıt ve belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında; 25/02/2020 tarihli oturum 9 nolu ara karar gereği davalının kefalet tarihi ve dava tarihi itibariyle taraf ehliyetinin borçlanma ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 23/02/2022 tarihli raporda özetle; "...Yukarıda sıralanmış tıbbi belgeler ile adli tahkikat dosyasında belirlenen ve adli tıbbi yorumlamayı ilgilendiren hususların değerlendirilmesinden; Görülmekte olan (İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)) davası nedeniyle takibe dayanak kredi sözleşmesinde kefalet tarihi olan 30.06.2016 tarihi itibariyle davalının borçlanma ehliyetinin bulunup bulunmadığı sorulan ... oğlu, 1970 doğumlu ...’ün Kurulumuzca 13.08.2021 tarihinde yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre ...’ün işlem tarihi olan 30.06.2016 tarihinde fiili ehliyetine haiz olduğu," sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
İtiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1.Üst Kurulu tarafından düzenlenen 16/08/2022 tarihli raporda özetle; "...Görülmekte olan (İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)) davası nedeniyle, davalı tarafın itirazları göz önüne alınarak takibe dayanak kredi sözleşmesinde kefalet tarihi olan 30.06.2016 tarihi itibariyle davalının borçlanma ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda Birinci Üst Kurul tarafından rapor düzenlenmesi istenen ... ve ... oğlu, 11.08.1970 doğumlu ... hakkında düzenlenen tıbbi belgeler ile dava dosyası ve adli tıbbi yorumlamayı ilgilendiren hususların tüm olarak 16.08.2022 tarihinde Adli Tıp Birinci Üst Kurulunda değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; Adli Tıp Kurumu 4. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 13.08.2021 tarihli muayenesinde belirgin psikopatoloji saptanmadığı, fiili ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği tespit edilmediği, dava dosyasının tetkikinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre ...’ün işlem tarihi olan 30.06.2016 tarihinde fiili ehliyetine haiz olduğu," sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Borçlu davalının kefalet tarihi ve dava tarihi itibariyle ehliyetinin bulunduğu tespit edildikten sonra mahkememizce 30/09/2022 tarihli oturum 2 nolu ara karar gereği davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, bankacı bilirkişi tarafından sunulan 16/10/2022 tarihli raporda özetle; "...Davacı banka tarafınca, dava dışı ... Tarz Ltd. Şirketine açılan ve kullandırılan 03.09.2018 tarihi itibariyle kat edilen nakdi krediler ve ticari kart kredisinden doğan banka alacağının davalı kefilin kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle davalı kefil ... sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumluluğu doğmaktadır.
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, 12.10.2018 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefil ... dava ve icra takibine konu kredilerden doğan kefalet sorumluluğunun 12.10.2018 icra takip ve takip sonrası tahsilatın dikkate alınmasıyla 25.06.2019 dava tarihi itibariyle hesaplandığı, takip tarihi olan 12/10/2018 tarihi itibariyle kullanılan krediler nedeniyle sorumlu olduğu tutarın ... TL asıl alacak, 24.063,94 TL işlemiş faiz, 1.228,19 TL gider vergisi olmak üzere toplam ... TL olduğu, dava tarihi itibariyle ise ... TL asıl alacak, ... TL işlemiş faiz, ... TL gider vergisi olmak üzere toplam ... TL olduğu.." sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında açılan çek hesabı, kredi kartı, üyelik sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemi ile genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzası bulunan davalı hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Borçlu davalı tarafça davalının akli dengesinin yerinde olmadığının iddia edildiği iddia edilmiş, Mahkememizce kefalet tarihi itibariyle borçlu davalının borçlanma ehliyetinin bulunduğu Adli Tıp Kurumunun yukarıda tarih ve sayısı belirtilen raporlarından alınmıştır.
İİK. 67/1.Maddesinde: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." düzenlemesi mevcuttur.
Açılan dava süresindedir.
Davacı banka Alanya Şubesi ile dava dışı şirket arasında 16/03/2015 tarihli ... TL ve 30/06/2016 tarihli ... TL limitli iki ayrı Çerçeve Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmelere bağlı ve sözleşmelerin devamı niteliğindeki kefalet sözleşmelerinde davalı ...'ün 16/03/2015 tarihli ... TL ve 30/06/2016 tarihli sözleşmede ... TL üzerinden müteselsil kefil olduğu, davalı ...'ün sözleşmelerde dava dışı asıl borçlu şirket kaşesi üzerinde şirketi temsilen ve kefalet sözleşmelerinde ise asaleten atılı imzaların bulunduğu görülmüştür.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz." düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında düzenlenen çerçeve niteliğindeki kredi sözleşmelerinde davalının kefaletinin 6098 Sayılı TBK 583. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu kefalete ilişkin şekil şartlarının bulunduğu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan çerçeve niteliğindeki kredi sözleşmeleri kapsamında davalı müşterek borçlu müteselsil kefil sorumlu olup, hüküm kurmaya ve yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplamalarda belirtilen tutarda davacının itirazın iptali isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ''...alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir...'' şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan miktarda icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Buna göre; Antalya 8. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalının itirazının 2.904,88 TL ticari kart asıl alacağı, 761,33 TL işlemiş faizi, 38,07 TL gider vergisi, 32.000,00 TL nakdi çek alacağı, 6.197,90 TL işlemiş faizi, 309,89 TL gider vergisi, 81.821,76 TL. ... nolu taksitli krediden doğan takip asıl alacağı, 15.051,12 TL işlemiş faizi, 752,55 TL gider vergisi, ... TL borçlu cari hesap kredisi asıl alacağı, ... TL işlemiş faizi, 6.216,45 TL gider vergisi, ... TL. ... nolu taksitli krediden doğan asıl alacağı ... TL işlemiş faizi, 5.998,12 TL gider vergisi, 5.410,76 TL iskonto alacağı, 18,76 TL işlemiş faizi, 0,94 TL gider vergisi olmak üzere toplam ... TL üzerinden haksız olduğu anlaşılmakla beraber taleple bağlı kalınarak dava değeri olan ... TL üzerinden İPTALİNE, ... TL üzerinden DEVAMINA,
2-Ticari kart asıl alacağına dava tarihinden itibaren %33, nakdi çek asıl alacağına dava tarihinden itibaren %24,24, ... nolu taksitli krediden doğan takip asıl alacağına dava tarihinden itibaren %23,4 temerrüt faizi, borçlu cari hesap kredisi asıl alacağına dava tarihinden itibaren %43,5, ... nolu taksitli krediden doğan asıl alacağına dava tarihinden itibaren %23,04, iskonto alacağına dava tarihinden itibaren %31,2 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan ... TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 91.199,50-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 13.609,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 77.590,03-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen ... TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.320,00 TL'nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafından yapılan 119,50-TL tebligat gideri, 515,79-TL müzekkere gideri, 2.050,00 TL Adli Tıp ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.685,29-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından dava açılırken yapılan 13.660,27 TL ilk dava masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
10-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2022



Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi