10. Ceza Dairesi 2016/3156 E. , 2017/2262 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 04.08.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’nın 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2011 tarihli ve 2009/320 esas, 2011/232 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/09/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 07.10.2005 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olarak Kuşadası Sulh Ceza Mahkemesinin 26/12/2006 tarihli ve 2006/89 esas, 2006/484 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1, 192/3, 31/3, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği,
2- Bu kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10/02/2009 tarihli ve 2007/9297 esas, 2009/1727 sayılı kararı ile, “hüküm tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca cezaya hükmedilmeden önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamasına ilişkin gerekçe gösterilmediği” gerekçesi ile bozulmasına karar verildiği,
3- Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/05/2009 tarihli ve 2009/25 esas, 2009/449 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
4- Sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının ihbar edilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek, Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2011 tarihli ve 2009/320 esas, 2011/232 sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına karar verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Kuşadası Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26/12/2006 tarihli hükmün sanık müdafiînin temyizi üzerine lehine bozulduğunun anlaşılması karşısında; 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezasının sanık bakımından kazanılmış hak olduğunun gözetilmemesi sonucu fazla cezaya hükmolunmasında,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” biçimdeki düzenleme karşısında, daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmemiş olduğu anlaşılan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde,
3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, 18 yaşını ikmal etmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2011 tarihli ve 2009/320 esas, 2011/232 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık hakkında verilen ve sanık müdafiinin temyizi üzerine Dairemiz tarafından bozulan 26.12.2006 tarihli 2006/89 esas ve 2006/484 karar sayılı mahkûmiyet hükmünde, ikrarı nedeniyle etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca sanığın cezasından indirim yapıldığı ve hapis cezasının 2000 TL adli para cezasına dönüştürüldüğü; bozmadan sonra verilen ve kanun yararına bozmaya konu olan hükümde ise, ikrarı nedeniyle indirim yapılmadan sonuç olarak 6 ay 20 gün hapis cezası verildiği ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu duruma göre; hüküm tarihinde uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesine aykırı olarak sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmaması, suç tarihinde 18 yaşından küçük olup daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanığın bu cezasının TCK’nın 50/3. maddesine aykırı olarak seçenek yaptırıma çevrilmemesi ve TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak hak yoksunluğuna hükmedilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Kuşadası 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/04/2011 tarihli ve 2009/320 esas, 2011/232 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
1- Hüküm fıkrasında yer alan “sanığın 6 ay 20 gün hapis cezası hapis cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin paragraftan sonra gelmek üzere,
“Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak TCK"nın 50/1-a, 3 ve 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına”
Şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısmın hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
3- 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı sonuç ceza bakımından korunarak, neticeten 2.000 TL adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
Hükmün bu şekilde infazına, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.