11. Hukuk Dairesi 2016/527 E. , 2017/3549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/09/2015 tarih ve 2014/1859-2015/787 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin %20 hissesi olan ortağı ve aynı zamanda yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, müvekkili açısından ortaklığın çekilmez bir hal aldığını, bu nedenle TTK’nın 638/2.maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin şirketle hiçbir bağı kalmadığını, hiçbir gelir elde etmediğini, davalı şirketteki çalışmasına son verildiği halde ortaklık bağının mevcut kaldığını, hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak için bu davayı açmak zorunda kaldığını belirterek öncelikle davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, ortaklıktan çıkma mümkün değilse şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili; davanın haksız olduğunu, davacının halen yönetim kurulu üyesi olduğunu, davacının davalı şirket üzerinde söz hakkı sahibi olmasından yararlanarak dava dışı ... Ltd. Şti. ile anlaştığını ve davalı şirketin içerisini boşaltmaya çalıştığını, ... Ltd. Şti."nde azınlık ortağı olan davacının, bu şirketin müvekkili şirketle sözleşme yapmasını sağladığını, bu sözleşme ile dava dışı şirket ...’ya ... bölgesinde satış ve pazarlama yetkisi verildiğini, davacının İdilsu yetkilisi ...’e müvekkil şirketi zarara uğratmak amacıyla oluşturdukları organizasyon çerçevesinde çeşitli imtiyazlar sağladığını, bedelsiz ürün tedariki, firmanın başka yetkili bayi olduğu bölgede satış yapılması, ekstra kazançlar gibi ticari örf ve ahlaka aykırı imtiyazlar uyguladığını, müvekkili şirketin tüm kar ve sermayesini planlı bir şekilde İdilsu"ya aktardığını, müvekkili şirketin sahte olarak borçlandırıldığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, sermaye şirketi olan anonim ortaklıklarda ortağa şirketten çıkma hakkı verilmediğini, limited şirketlere ilişkin maddelerin burada uygulanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı taraf TTK’nın 638/2. maddesi uyarınca şirket ortaklığından çıkmaya izin talebi değerlendirildiğinde anılan maddenin limited şirketlere ilişkin olduğu ve anonim şirketlere uygulanamayacağı, anonim şirketlerde, ortağın doğrudan doğruya haklı sebepler ileri sürerek ortaklıktan çıkmayı talep hakkının bulunmadığı, anonim şirketlerde TTK’nın 531. maddesi uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde şirket ortağının, şirketin fesih ve tasfiyesini talep hakkının mevcut olduğu bu sebeple öncelikle fesih ve tasfiye için haklı sebeplerin mevcudiyeti kanıtlandıktan sonra mahkemenin fesih ve tasfiye yerine çıkmaya hükmedebileceği, TTK’nın 531. maddesi irdelendiğinde haklı sebeplerin ne olduğu tek tek belirtilmediğinden bilirkişi incelemesi yapıldığı ve elden edilen tüm deliller neticesinde davacı tarafın şirketin fesih ve tasfiyesini gerektirecek haklı bir sebebin varlığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.