
Esas No: 2011/7427
Karar No: 2011/12858
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/7427 Esas 2011/12858 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2010
NUMARASI : 2009/1055-2010/268
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.11.2010 tarih, 13285/25945 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçluların haciz konulan taşınmaza daha önce de aynı takip dosyasında haciz konulduğu, Eskişehir 1.İcra Mahkemesi’nin 2003/1143 esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinin kabul edilip haczin kaldırıldığı, alacaklının 2.defa aynı taşınmaza haciz koydurduğu, haczin kaldırılması gerektiğinden bahisle yaptıkları başvuru üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda, "aynı mahiyette bir evin, gayrimenkulün satımı halinde alabilecek maddi durumlarının olmadığını, daha önceden verilen kararla da bunun teyit edildiği" gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
İİK.’nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda; evin satılması durumunda haline münasip bir evi başka bir bölgeden 80.000,00 TL’ye alabilecekleri, taşınmazın değerinin ise 90.000,00 TL olduğu değerlendirilmesi yapılmıştır.
Taşınmaza daha önceden haciz konulup, bu haczin meskeniyet şikayetiyle kaldırılması, ileride aynı gayrimenkule haciz konulamayacağı anlamına gelmez. Taşınmazın aradan geçen süre içinde değerinde artma, azalma olabileceği gibi borçluların sosyal ve ekonomik durumlarında da değişiklikler olabilir. Bu durumda mahkemece talep tarihi itibariyle meskeniyet şikayeti incelenmelidir. Bilirkişi raporunda şehrin başka bir bölgesinde haline uygun bir meskeni 80.000,00 TL ye alabileceği belirlendiğine göre, mahcuzun satılarak, borçluların haline münasip ev alması için gerekli 80.000,00-TL’sinin kendilerine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın 80.000,00-TL.’den az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkemenin kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken onandığı görülmekle alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 04.11.2010 tarih ve 2010/13285-25945 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkemenin kararının yukarıdaki nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.