Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4961 Esas 2017/3803 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4961
Karar No: 2017/3803
Karar Tarihi: 17.05.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4961 Esas 2017/3803 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişi hakkında noterde düzenlenmiş vekaletname ve taşıt satış sözleşmesi gibi sahte belgeler kullanarak resmi belgede sahtecilik suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak mahkeme, cezanın eksik tayin edilmesi nedeniyle kararı bozulmamış ve sanığın cezası TCK'nın 43. maddesi gereği 1/4 oranında artırılarak 1 yıl 10 ay 15 gün olarak belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, mahkeme hükümden sonra hak yoksunluklarının uygulanmamış olması nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı değerlendirilmiş ve infaz aşamasında bu yoksunlukların uygulanabileceği kabul edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, suçun kül halinde TCK'nın 204/1-3 ve 43. maddelerine uygun olduğu belirtilmiştir.

11. Ceza Dairesi 2017/4961 E. , 2017/3803 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu belgeler arasında noterde düzenlenmiş vekaletname ve taşıt satış sözleşmesinin bulunması, anılan sözleşmelerin 1512 sayılı Noterlik Kanununun 82. maddesi gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olması nedeniyle, eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK’nın 204/1-3, 43. maddelerine uygun suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini isabetsizliği ile temel ceza üzerinden TCK"nın 43. maddesine göre 1/4 oranında artırım yapılması ve yanlış olarak belirlenen bu cezadan TCK"nın 62. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılarak 1 yıl 10 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; hükmedilen hapis cezasının uzun süreli olduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunlukları tatbik edilmemiş ise de mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında uygulanmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde eleştirilen hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 17.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.