Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6348
Karar No: 2018/3334
Karar Tarihi: 10.04.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6348 Esas 2018/3334 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/6348 E.  ,  2018/3334 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Davacı tarafından prime esas gerçek ücretin tespiti istemiyle açılan davada, yapılan yargılama sonucu .... 1. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı avukatı tarafından İstinaf yoluna başvurulması ve ..... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, en son aylık net 3000,00 TL ücret ve %3 prim üzerinden prime esas gerçek ücretin tespitini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum, davacının 06/08/2004-07/05/2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde sigortalı çalışmasının bulunduğunu, bu tarihten önceki taleplerin dinlenemeyeceğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, iş veren bildirimlerine karşı kurum nezdinde her hangi bir itirazının bulunmadığını, daha yüksek bir ücretle çalışıldığı iddiasının yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı İşveren, davacının davalı iş yerinde 06/08/2004-07/05/2012 tarihleri arasında pazarlama elemanı olarak çalıştığını, en son aylık net ücretinin 1.176,46 TL olduğunu, maaş dışında her hangi bir ödemenin yapılmadığını, maaş bordrolarında imzasının bulunduğunu, işinin gereği müvekkil şirket ile müşteri arasındaki bağlantıyı sağladığını bu nedenle hesabına ödemeler yapıldığını, bu ödemeleri kendisine yapılmış maaş ve prim ödemeleri olarak göstermek suretiyle kötü niyetle dava açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Yerel Mahkemece, yazılı delil bulunmadığı, yazılı delil başlangıcı bulunması halinde tanıkla ücretin ispatının mümkün olabileceği ancak yazılı delil başlangıcı da sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    ./..
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ..... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince; inceleme konusu davayla ilgili olarak;
    Davacının yaptığı işin vasıf ve mahiyetine göre, ilk derece mahkemesince verilen karar usul, yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı avukatı, prime esas gerçek ücretin en son aylık net 3000,00 TL ücret ve %3 prim olması gerektiği yönünde ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacı vekilinin karardan sonra verdiği dilekçe ile davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır.
    Çekişmeli yargıda kural olarak, “tasarruf ilkesi” geçerlidir ve taraflar dava konusu üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilirler. Bu suretle davaya son verilebilmesinin bir yöntemi davadan feragattir ve anılan kurum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 307 ila 312. maddelerinde (mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91 ila 94. maddelerinde) düzenlenmiştir.
    Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Temyiz edilen ve fakat henüz temyiz Dairesince görüşülmeyen bir karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür.
    Hâkim, gördüğü davada tahkikatı bitirip hüküm kurduktan sonra davadan elini çekmiş olur ve kural olarak dava sonunda verilen karar temyiz edilip bozulmadan ve bu suretle yargılamaya yeniden başlanmadan davanın esası ile ilgili hiç bir karar veremez.
    Feragat, davayı kesin olarak sonuçlandıran bir hukuki neden olduğundan, hâkim karar verdikten sonra dahi belgelendirilen feragat üzerine davanın bu nedenle reddine karar verebilir ise de, Yargıtay uygulamalarında (örneğin Hukuk Genel Kurulunun 21.10.1981 gün 1981/2-551, 1981/683 ve 02.06.1982 günlü 1982/376-547 sayılı Kararları ile 11.04.1940 gün ve 1939/15-1940/70 sayılı tevhidi içtihat Kararının gerekçesinden esinlenen uygulama) hüküm temyiz edildikten sonra vaki feragat üzerine mahkemece kendiliğinden bir karar verilmeyerek Yargıtay"ın bu konuda (feragat konusunda) mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına dair verilecek kararından sonra ancak dosyayı ele alabilir ve feragate dayanarak davayı reddedebilir.
    Bu itibarla, somut olayda davacı vekilinin 10.10.2017 tarihli karardan sonra verdiği dilekçe ile feragat edildiği açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelenmesine usulen engel oluşturan bu hukuki olgu çerçevesinde, yeniden inceleme yapılmak üzere mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi