Esas No: 2021/8181
Karar No: 2022/3161
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/8181 Esas 2022/3161 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından dava açılmıştır. Mala zarar verme suçu için tayin edilen adli para cezasına ilişkin hüküm, doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret olduğundan, temyizi mümkün değildir. Ancak, nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığı ihlali suçlarına yönelik temyiz itirazları değerlendirilmeden önce, daha önce açıklanması geri bırakılan hükümün, uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması gerektiği sonucuna varılmış ve karar bozulmuştur. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi de tartışılmıştır. Bu maddeye göre, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. Ayrıca kararda, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali,
mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçuna yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın temyiz talebinin reddine yönelik 27/05/2016 tarihli usul ve kanuna uygun ek kararın tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/566 esas 2016/10 karar sayılı kararı ile verilen mahkumiyetin TCK'nın 106/1-1.maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 106/1-1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.