11. Hukuk Dairesi 2016/1858 E. , 2017/3537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 12/12/2013 gün ve 2013/187 - 2013/892 sayılı kararı onayan Daire"nin 23/11/2015 gün ve 2015/5391 - 2015/12430 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinden ... Ltd. Şti"nin hac malzemelerinin ... içi satışı ve ihracatı ile takke imalat ve ihracatı yaptığını, diğer müvekkilinin ambalaj kutularını basan matbaa firması sahibi olduğunu, davalının 02.04.2007 tarih ve 2007/01489 sayılı belge ile TPE"den "..." ürün adlı endüstriyel tasarım belgesi aldığını, davalının tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik özellikleri bulunmayan tasarımlar olduğunu, müvekkillerinin tasarımları çok daha önce kullandığını, tasarımların asıl sahibinin davacı şirketler olduğunu ileri sürerek, davalı şirket adına tescilli olan 02.04.2007 tarih ve 2007/01489 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davaya konu endüstriyel tasarımın sadece müvekkilleri lehine olmak üzere, tescil belgesinden doğan hukuki ve cezai haklarının kullanılmasının önlenilmesine, mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 7,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 08/06/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
M
KARŞI OY
Dava, davalıya ait endüstriyel tasarım belgesinin, yeni ve ayırtedici olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü ve mezkur tasarımın davacılar aleyhine kullanımının önlenmesine yöneliktir.
Davacı yan, dava konusu tasarımın, tescilinden daha önce kendileri tarafından kullanılmış olduğunu ileri sürerek davalıya ait tescilli tasarımın yeni olmadığını ileri sürmüş, bu iddiasının ispatı zımnında ise, 2003 yılından itibaren her yıl yayımlanan kendilerince basım ve dağıtımı gerçekleştirilen ürün kataloglarına ve bunların baskı faturalarına dayanmıştır. Bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu üzere, söz konusu kataloglarda yer verilen ürün ambalajı ile davalıya ait olup 2007 yılında tescil edilen (1) nolu endüstriyel tasarıma konu ürün ambalajı karşılaştırıldığında, daha önce davacı yanca kullanılmış olmakla davalı tasarımın yeni olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, davalı yan, davacı yanca ibraz edilen ürün kataloglarının tümünün aynı yıl bastırılmış olduğunu, davacının yenilik kırıcı olarak sunduğu delillerin sahte olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece davalının bu savunması üzerine yaptırılan adli tıp incelemesi neticesinde bu konuda kesin bir kanaate varılamadığı bildirilmiş olmasına karşın, mahkemece, davalının savunması benimsenerek davacı delili katalogların aynı yıl basılmış olması nedeniyle hükme esas kılınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu hüküm, davacı yanın temyiz istemi üzerine, Dairemizce, "... Red kararına dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi raporunda, davacı tarafın dayandığı ürün kataloglarının sahte olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate varılmamış, sadece dosyaya ibraz edilen katalogların aynı baskı kalıbıyla veya aynı baskı dosyası kullanılarak basıldığı belirtilmiştir. Davacı tarafın bu katalogların basım yılıyla ilgili tanık dinletme talebi dikkate alınmamıştır. Matbaacılık sektöründe daha önce basılan katalogların kalıplarının sonraki baskıda kullanılmasına engel bir hal yoktur. Bu nedenle sırf katalogların aynı kalıplarla basılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle bu katalogların taklit olduğunun kabulü doğru değildir. Bu itibarla broşürlerin yılları bakımından dosyadaki diğer deliller ve dinletilmek istenen davacı tanıkları dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." biçimindeki gerekçe ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bu meyanda davacı tanıkları dinlen-miş, tanıklar mezkur katalogların basım yılları ile ilgili olarak davacı yanın savunmasını teyid eden beyanlarda bulunmuşlardır.
Yerel mahkeme, dinlenen tanıkların davacıların çalışanları olduğundan tanıklıklarına itibar edilemeyeceği, öte yandan söz konusu kataloglarla ilgili "aydınlatıcı" fatura ibraz edilmediği hususlarını vurgulamak ve bozulan önceki karardaki gerekçeye ilave etmek suretiyle davanın reddine karar vermiş, karar Dairemizce onanmış, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davacı tarafından yenilik kırıcı olarak ibraz edilen kataloglar, 2003 yılından itibaren 2007 yılına değin yayımlandığına ilişkin olarak üzerinde baskı yılının da yer aldığı sıradan yıllık ürün katalogları niteliğindedir. Mahkemece alınan 10.7.2009 tarihli bilirkişi raporunda 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin davacı kataloglarındaki ambalaj tasarımı ile dava konusu tescilli tasarımın görünüm itibariyle benzeş oldukları, buna nazaran davalı tasarımının yenilik unsurundan yoksun olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Mevcut fiili ve fiziki durum açıklanan mahiyette bulunduğundan, gerek HUMK"nın yürürlükte olduğu süreçteki ispat kurallarına ilişkin yargısal uygulama ve gerekse MK"nın 6. maddesi ile HMK"nın 190. maddesi uyarınca mezkur katalogların basım yıllarının sahte olup delil uydurmak amacıyla düzenlenmiş belgeler olduğunu ileri süren ve bu suretle ileri sürdüğü bu vakıadan lehine sonuç çıkaran davalı tarafın bu yoldaki savunmasını ispat etmesi gerekir.
Nitekim, mahkemece, bu yoldaki savunmanın ispatlanmasının eşyanın tabiatı gereği davalı tarafa ait olduğu kabul edilerek 8.10.2009 tarihli ara karar ile Adli Tıp Kurumundan davalı tarafın savunması ile ilgili olarak ayrıntılı rapor talebinde bulunulmuş, bu yoldaki masrafların davalı tarafından karşılanmasına hükmedilmiştir. Alınan raporda, mezkur katalogların sahte olduğuna ilişkin bir kanaat serdedilmemekte, baskı kalıplarının yahut dosyasının aynı olabileceği değerlendirilmektedir. Mahkemenin bu nitelikteki değerlendirmeden hareketle delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddine karar vermiş olması vakıayı ispat yükü ile ilgili kendi değerlendirmesine aykırı olduğu gibi, davanın reddine ilişkin mahkemenin bu yaklaşımı, bozma ilamından da açıkça anlaşılacağı üzere, Dairemizce de benimsenmemiştir. Mahkeme, bozma ilamına uymuş olup dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında aksine bir durumdan söz edilmemiş olmasına, mübrez baskı faturalarında da davalının savunmasını doğrulayan ya da davacı yanın iddiasını yalanlayan bir yan bulunmamasına karşın, mahkemece, bu kerre ispat yükü ters çevrilmek ve davacıyı mübrez katalogların sahte olmadığını ispatlamakla yükümlü tutarak, üstelik uyulan bozma ilamı ile davacı yararına oluşan müktesep hak ihlal edilmek suretiyle katalogların delil uydurmak amacıyla düzenlendiğinin kabulüyle, davanın reddine karar verilmiş olması dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, davacı yan vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluk kararına katılamıyorum.