Esas No: 2021/692
Karar No: 2022/666
Karar Tarihi: 07.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 Esas 2022/666 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, davacı tarafın itirazı üzerine durdurulan icra takibinin iptali için açılan davayı inceledi. Davacı, davalının ürün talep ettiklerini ve ödenmeyen ürün bedellerinin tahsili için icra takibi başlattıklarını, ancak davalının itirazı sonucu işlem durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı ise davanın reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya ürün satılıp teslim ettiklerini, ancak davalının borçlarının sona erdiğini iddia ettiğini belirtti. Davacının iddialarını kanıtlaması gerektiği vurgulandı. Ticari ilişkiye ilişkin kayıtların birlikte incelenmesi gerektiği, ancak davalının defterlerini incelemeye sunmadığı için davacı kayıtlarının incelenerek rapor hazırlandığı ifade edildi.
Bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından davalıya 101.438,35 TL değerinde ürün satıldığı, ancak davalıdan tahsil edilen toplam bedelin 110.414,97 TL olduğu belirtildi. Bu nedenle davacının davalıdan
T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2021/692 Esas
KARAR NO : 2022/666
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
YAZIM TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ;Toptan gıda satışı yaptıkları iş yeri olan davacıdan davalının şahıs işletmesi için ürün talep ettiğini, davalıya satıp teslim ettikleri ürün bedellerinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; davanın reddine karar verilmesini istemiştir..
DELİLLER :
-Davacının cari hesap özeti,
-Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra takip dosyası örneği,
-Davalının tacir olduğuna ilişkin yazı cevabı,
-Arabulucu anlaşmazlık son tutanağı,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalıya ürün satıp teslim ettikleri, ürün bedeli kısmen ödenmediği için davalıdan alacaklı olduğu düşüncesinde olan davacı tarafından davalı hakkında Ankara .... İcra Müd.'nün ... esas sayılı icra takibini başlatmıştır. İcra takibi ile 14.276,01 TL asıl alacak ile 2.375,87 TL işlemiş faizin tahsili talep edilmiştir. Ödeme emri 10/09/2021 tarihinde tebliğ edilen davalının 16/09/2021 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında davacıya borçları olmadığını ileri sürmüştür.
Davacı tarafın iddialarının ileri sürülüş şekli itibarı ile, davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki kapsamında faturalara konu ürünü davalıya satıp teslim ettiğini kanıtlaması gerekmektedir. Davacı ispat yükümlülüğünü yerine getirir ise davalının bu kez ödeme yada başka bir nedenle borçlarının sona erdiğini kanıtlaması gerekmektedir.
Davalı şirket tacir olup, davacının adına kayıtlı şahıs işletmesi bulunması ve vergi dairesi yazı cevabına göre tacir olduğunun bildirilmiş olması nedeni ile ticaret mahkemelerinin görevli oldukları kabul edilmiştir.
Davanın her iki tarafı tacir olup, tarafların ticari kayıtlarının birlikte incelenmesi gerekmekle birlikte, HMK 222/3 maddesindeki meşruhatı içeren davetiye tebliğ edildiği halde davalı taraf defterlerini incelemeye sunmadığı için davacı kayıtları incelenerek rapor hazırlanmıştır.
Davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişinin 11/04/2022 tarihli raporuna göre; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, defterlerdeki kayıtların birbirine uygun olması nedeni ile sahibi lehine delil olma niteliği bulunduğu, bu defterlere göre davacının toplam bedeli 101.438,35 TL olan 92 adet fatura kapsamındaki ürünleri davalıya satıp teslim ettiğinin kayıtlı olduğu, aynı defterlere göre davalıdan 9 ayrı kredi kartı ödemesi ile 17.031,10 TL, iki adet senet ile 23.278,53 TL ve 21 adet havale ile 69.500,00 TL tahsilat ve 605,34 TL davalıdan alış faturası ile toplam 110.414,97 TL yapılan tahsilat kaydı dikkate alındığında davacının davalıdan icra takibi ile talep ettiği kadar alacağı olmadığı gibi, davalıdan yapılan 8.976,62 TL fazla tahsilat nedeni ile davacının davalıya borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 05/05/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile, 23.278,53 TL bedelli tahsilat kaydının yanlış anlaşıldığını, bunun 778,53 TL ve 22.500,00 TL bedelli bedeli ödenmeyen bonolardan kaynaklandığını, bono bedellerinin tahsil edilemediği için 23.278,53 TL nin toplam tahsilattan düşülmesi gerektiğini, bu durumda davacının 14.301,91 TL alacağı olduğunun ortaya çıkacağını belirtip, bilirkişiden ek rapor alınmasını istemiştir. Bu itiraz üzerine bilirkişiden 20/07/2022 tarihli ek rapor alınmış, bilirkişi itiraza konu 778,53 TL lik tahsilatın kredi kartı tahsilatı olup kayıtların düzeltilmesi sonucu senet alındığı şeklinde kayıtlara işlendiği, 22.500,00 TL bedelli tahsilatın yine bono alınması şeklinde kayıtlı olup, bono bedelleri tahsil edilemediği için aynı miktarların şüpheli alacaklar bölümüne aktarılmadığı, bu durumda ilk rapordaki görüşlerini değiştiren bir durum olmadığı belirtilmiştir.
Davacı taraf toplam bedeli 23.278,53 TL olan iki adet bono için ödeme yapılmadığını ileri sürmekte olup, bonoların davalıya iade edildiği iddia ve ispat edilmediği için bedellerinin tahsil edilemediği ileri sürülen söz konusu bonoların davacı tarafta olması gerektiği kabul edildiği için bono asıllarının mahkememize ibraz edilmesi istenilmiş, davacı vekili verilen süre içerisinde bono asıllarını ibraz etmediği için bono bedellerinin tahsil edilmediğine ilişkin davalı savunmasının yerinde olmadığı, bu hali ile davacının davalıdan fazladan tahsil ettiği miktar bulunduğu, sonuç olarak davacının alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 201,12 TL'den mahsubu ile artan 120,42 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE,
Davalı taraf mazeretsiz olarak arabulucu görüşmelerine katılmadığı için dava tamamen lehine sonuçlanmış olsa da 6325 sayılı yasanın 18/A (11) maddesi uyarınca davacı tarafından yapılan 156,60 TL tebligat ve posta gideri ile 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 59,30 TL başvurma, 80,70 peşin harç olmak üzere toplam 1.796,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Davalı taraf mazeretsiz olarak arabulucu görüşmelerine katılmadığı için dava tamamen lehine sonuçlanmış olsa da 6325 sayılı yasanın 18/A (11) maddesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf mazeretsiz olarak arabulucu görüşmelerine katılmadığı için dava tamamen lehine sonuçlanmış olsa da Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL'nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. ...'nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2022
Katip ...
Hakim ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.