14. Hukuk Dairesi 2017/3569 E. , 2017/7312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.01.2016 gün ve 2015/13986 Esas - 2016/921 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mülkiyeti davalı Hazine adına kayıtlı bulunan 2965 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 400 m2"lik kısmının 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca 27.07.1984 tarihli ve 1/43 sayılı tapu tahsis belgesi ile kendilerine tahsis edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 04.05.2009 günlü ve 2009/4885 Esas, 2009/5531 Karar sayılı ilamı ile eksik inceleme yapıldığı, özellikle bilirkişi raporunda taşınmazın bedelinin ödenmediğinin vurgulanmasına rağmen bu husus üzerinde durulmadığına işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak kentsel dönüşüm ve gelişim alanında kalan taşınmaza ilişkin davanın Belediye ya da TOKİ"ye yöneltilmesi gerektiği kanaatine varılarak pasif husumet yokluğu nedeniyle Hazine aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09.07.2014 tarihli, 2014/4934 Esas, 2014/9235 Karar sayılı ilamı ile tapu iptali ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açılacağı, kaldı ki kararın gerekçesinde dayanılan kanunun geçici 1. maddesi Anayasa Mahkemesi"nin 18.10.2012 tarih ve 2010/82 Esas, 2012/159 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 26.01.2016 tarihli, 2015/13986 Esas, 2016/921 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Davalı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Anılan maddeye göre,
1-Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut uyuşmazlıkta, davaya konu 2965 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, davalı Hazine tarafından kurumlar arası bedelsiz devir suretiyle 14.01.2016 tarihinde TC. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na devredildiği anlaşılmıştır. Davalı, payını devretmekle pasif dava ehliyetini kaybettiğinden dava şartı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle, davacıya HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken sehven onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü Dairemizin 26.01.2016 tarihli ve 2015/13986 Esas, 2016/921 Karar sayılı ilamının kaldırılarak kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 26.01.2016 tarihli ve 2015/13986 Esas, 2016/921 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.