16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1001 Karar No: 2017/1355 Karar Tarihi: 06.03.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1001 Esas 2017/1355 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/1001 E. , 2017/1355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 246 parsel sayılı taşınmaz 41.283,82 metrekare yüzölçümü ile hükmen ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ...Ş. vekili, dava konusu 108 ada 246 parsel sayılı taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlattıklarını, anılan taşınmazın satışına esas bilgilerin Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden temini sırasında taşınmazın yüzölçümüne ilişkin belgelerin örtüşmediğini, tapu kaydındaki yüzölçümü 41.283,82 metrekare olmasına karşın kadastro plan ve haritalarındaki yüzölçümünün 12.642,00 metrekare olduğunu ileri sürerek hatalı yüzölçüm kaydının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 108 ada 246 parselin tapudaki yüzölçümünün 12.642,00 metrekare olarak tashihine, tapuya bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Kadastro Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın yüzölçümü tapu kaydında 41.283,82 metrekare olarak yazılmasına karşın taşınmazın gerçek yüzölçümünün 12.642,00 metrekare olduğu gerekçesi ile yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun "hataların düzeltilmesi" başlıklı 41. maddesinde; "kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re"sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir." denilmektedir. Somut olayda, iddia olunan hataya ilişkin Kadastro Müdürlüğünce re"sen yapılmış bir düzeltme işlemi bulunmadığı gibi davacı tarafça bu yönde yapılmış bir başvuru da yoktur. Bu durumda davacı tarafça öncelikle iddia olunan hususta gerekli düzeltmenin yapılması için Kadastro Müdürlüğüne başvurulmalı, bundan sonra gerekli görüldüğünde yargı yoluna müracaat edilmelidir. Hal böyle olunca; idari müracaat prosedürü tamamlanmadan açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekirken esasa girilerek hüküm tesisi isabetli olmadığı gibi kabule göre de mahkemece yüzölçüm eksikliğine yönelik yöntemince araştırma yapılmadan karar verilmesi de isabetli değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.