17. Ceza Dairesi 2016/8725 E. , 2018/10853 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.11.2016 gün, 2016/950 Esas ve 2016/436 Karar sayılı kararıyla, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanıklara, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmasına gerek olmadığına karar verilmesi karşısında, tebliğnamede bozma isteyen (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, 5271 sayılı CMK"nın 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında yapılan sorgu esnasında mahkemece sanığa savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafi için ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53.maddesinin uygulanmasına ve yargılama giderlerine ilişkin bölümler"" hükümden çıkartılarak, yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ve "sanığa soruşturma aşamasında tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin zorunlu kamu masrafı olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde, görgü tespit tutanağı, olay yeri basit krokisi ve müşteki anlatımında sanığın girdiği yerden depo olarak bahsedildiğinin anlaşılması karşısında; salt eşyaların muhafazası için kullanılan, herhangi bir ticari faaliyetin yürütülmediği ve veya bir işyerinin eklentisi niteliğindeki olmayan yere girilmesinin işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturmayacağı anlaşılmakla; suça konu yerin ne şekilde işyeri vasfında olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Sanığa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, 5271 sayılı CMK"nın 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında yapılan sorgu esnasında mahkemece sanığa savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafi için ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.