Esas No: 2010/20-69
Karar No: 2010/124
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/20-69 Esas 2010/124 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Manisa Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2008
NUMARASI : 2008/8-2008/14
Taraflar arasındaki “Tespite İtiraz,tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.7.2007 Tarih, 14-22 sayılı kararın incelenmesi asıl ve birleşen dava davacıları,davalı Hazine,katılan Orman İdaresi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 23.6.2008 Tarih, 7217-8988 sayılı ilamıyla ;
(... Davacılar Ahmet Kaya ve arkadaşları vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 16.05.1991 tarihli dava dilekçesiyle Hazine ve İ... Ş.... aleyhine irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak G... Köyü Y.... Mevkiinde bulunan tahmini 13 Dekar yüzölçümündeki taşınmazın müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı İ.... Ş.... ise, 31.05.1991 tarihli dava dilekçesinde dava konusu aynı mevkide 13 dekara yakın taşınmazı O... İ.... den satın aldığını, 38 yıldan beri de zilyetliğinde bulunduğundan adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Köy Tüzelkişiliği davaya dahil edilmiş, Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olarak katılmıştır. Yargılama sırasında 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmazlarla ilgili G.... Köyü ....ada .... ve ... parsel numarası altında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle mahkemece görevsizlik kararı verilerek dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonunda;
1-a) Davacı A... K.... ve arkadaşları tarafından davalı İ... Ş.... ’e karşı açılan asıl davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b) Davacı A... K... ve arkadaşları tarafından diğer davalı Hazineye karşı dava konusu Manisa Merkez G... Köyü .... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, .... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın REDDİNE,
2- Davacı İ... Ş.... tarafından davalı Hazineye karşı aynı yer ... ada .../.../ ..nolu parseller hakkında açılan ve bu dosyamızla birleştirilen 1997/1-1998/32 E.K, sayılı davanın REDDİNE,
Bu doğrultuda olmak üzere;
a) Dava konusu .... ada .... parsel sayılı taşınmazın 24/01/2006 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki krokide (1/A) (01/02/2007 tarihli krokisinde ise D1) ile işaretlenerek yeşile boyanan 398 m2 miktarındaki bölümün ORMAN NİTELİĞİ İLE HAZİNE ADINA TAPUYA TESCİLİNE,
Aynı taşınmazda 1/B (01.02.2007 tarihli krokisinde ise (B1) ve (C1) ile işaretlenen toplam 300 m2 miktarındaki bölümün, ayrı bir parsel numarası verilerek HAZİNE ADINA TAPUYA TESCİLİNE,
b) Aynı yer ... ada .... parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı A.... K.... arkadaşları tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; 24/01/2006 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki krokide 2/A (01.02.2007 tarihli rapor krokisinde ise D2) ile işaretlenerek yeşile boyanan 1775 m2 miktarındaki bölüm hakkındaki davanın reddiyle bu bölümün ORMAN NİTELİĞİ İLE HAZİNE ADINA TAPUYA TESCİLİNE,
Geriye kalan kısım içinde ve 01/02/2007 tarihli krokide (B2) ve (C2) ile gösterilen toplam 1979 m2 miktarındaki bölüm hakkındaki davanın kabulüyle, bu bölümün ayrı bir parsel numarası verilerek muris N... K... ’nın dosya içindeki Manisa Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/12/1992 tarihli 1992/827-871 E.K. belgesindeki mirasçıları adına ve payları oranında olmak üzere 10 pay kabul edilerek;
2 payının N.... ve A.... kızı 1931 doğumlu.E.... K... (Ü....),
2 payının N....ve A....oğlu 1941 doğumlu O.... K....,
2 payının N.... ve A....kızı 1945 doğumlu S..... K..... (D..... ),
2 payının N.... ve A... oğlu 1952 doğumlu M.... K.....,
1 payının A... ve F.... Oğlu 1954 doğumlu İ.... Ü.... ,
1 payının A.... ve F.... oğlu 1958 doğumlu M.... Ü....,
adlarına TAPUYA TESCİLİNE,
Geriye kalan ve 01.02.2007 tarihli krokide A1 ile gösterilen 187 m2 miktarındaki bölüm hakkındaki davanın reddiyle bu bölümün ORMAN NİTELİĞİ İLE HAZİNE ADINA TAPUYA TESCİLİNE,
c) Aynı yer ....ada .... parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı A.... K.... ve arkadaşları tarafından açılan davanın REDDİNE, 24/01/2006 tarihli krokide 3/A ve 3/B (01.02.2007 tarihli krokide D3 ,ve A2) ile işaretlenerek gösterilen 2533 m2 miktarındaki tüm taşınmazın ORMAN NİTELİĞİ İLE HAZİNE ADINA TAPUYA TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi tarafından 152 ada 2 parsele, Hazine vekili tarafından .... ada ... parselin B2 ve C2 bölümleri, davacı M... Ü... vekili ve davacı İ... Ş.... tarafından ..... nolu parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli .... ada ... ve ... parseller orman alanı dışına, ... ada... parsel 2/B alanı içinde bırakılmıştır.
Mahkemece, davacı İ... Ş... tarafından açılan davanın reddine, A... K... ve arkadaşları tarafından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Orman Yönetimi tarafından davacı İ... Ş... aleyhine orman kanununa muhalefette bulunmak suçundan açılan kamu davası sonunda Manisa Sulh Ceza Mahkemesinin 1992/958 E.- 1993/1184 K. sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği, ilgili sulh ceza dosyasının yerel bilirkişi ve fen bilirkişi aracılığı ile yerine uygulanması sonucunda fen bilirkişi İ... Ç....’ten alınan 24.01.2006 ve 01.02.2007 tarihli rapor ve krokilere göre 152 ada 1 numaralı parselin (B1) ile gösterilen bölümü ile yine 152 ada 2 numaralı parselin (B2) ile gösterilen kırmızı boyalı bölümlerinin işgal ve faydalanma suçu sonucu oluşan mahkumiyete konu yerler olduğu, yine krokide 152 ada 1 parselde (D1) ile, 152 ada 2 parselde (D2) ve (A1) ile, ... ada ... parselde (D3) ve (A2) ile gösterilen yeşile ve maviye boyalı bölümlerinin ise orman sayılan yerlerden olduğu saptanmıştır. Mahkumiyet kararı B.K. 53. ve H.Y.U.Y.’nın 237. maddelerine göre davacı İ... Ş.... yönünden kesin hüküm diğer davacılar yönünden güçlü delil oluşturur. Mahkemece kesin hüküm ve güçlü kanıt niteliğindeki mahkumiyet hükmü gözardı edilecek şekilde hüküm kurulmuştur.
Resmi belgelerde orman olduğu saptanan ... ada ... parselde (D1), 152 ada ... parselde (D2) ve (A1) yine 152 ada 3 parselde (D3) ve (A2) ile işaretli yeşil ve mavi boyalı alanların orman sayılan yer olarak bu niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Bu bölümlere ilişkin davacılar vekili ile davacı İ.... Ş...’in temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
H.Y.U.Y.’nın 237. ve devamı maddelerine göre davacı İ... Ş... yönünden kesin hüküm teşkil eden ve yine diğer davacılar yönünden de güçlü kanıt niteliğinde bulunan ... ada ... parselde (B1) ile işaretli ve yine .... ada .... parselde (B2) ile işaretli kırmızı boyalı bölümlerin mahkumiyete konu yerler olduğu saptandığı halde, hüküm yerinde orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanan 152 ada 2 parseldeki sarı boyalı (C2) ile gösterilen bölümle birlikte, kesin hükme konu olan ve krokide kırmızı boyalı (B2) ile işaretli bölümün dahi davacılar Nasuh Kaya mirasçıları adlarına payları oranında tescile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, uzman orman bilirkişiler kurulunun resmi belgelere dayalı olarak yaptığı incelemede krokide sarı renk boyalı ve 152 ada 2 parselde (C2) ile gösterilen ve yine... ada ... parselde (C1) ile gösterilen bölümlerin orman sayılmayan yer olduğunu bildirmişse de çekişmeli .... ada .... numaralı parseller paftasında orman nitelikli 158 ada 1 sayılı parsel ile bitişiktir. Bu haliyle dava konusu taşınmazlar, kamu ve kültür arazileri ile değil, orman ile bütünlük teşkil etmekte (C1) ve (C2) harfleriyle işaretli bölümler dört yönden orman niteliği kabul edilen ve orman sayılan bölümlerle çevrili olduğundan, bu haliyle 6831 Sayılı Yasanın 17/1-2. maddesine göre orman içi açıklığı konumundadır. Kural olarak; orman içi açıklıklar süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlikle kazanılamazlar.
Bu nedenle; 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Davacı gerçek kişilerin 152 ada 1 parselde (B1 ve C1) bölümler ile 152 ada 2 parselde (C2) işaretli sarı renkle boyalı yerle birlikte yine (B2) ile işaretli kırmızı renk boyalı yerlere ilişkin tüm davalarının da reddine ve çekişmeli parselin orman niteliği ile 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 158 ada 1 parsel numaralı geniş orman parseli ile birlikte Hazine adına orman niteliği ile tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde gerçek kişilerin davasının kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır…)
gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN :Birleşen dava davacısı,davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava,kadastro tespitine itiraz ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,birleşen davanın reddine;asıl dava yönünden ise 1.2.2007 tarihli krokide B2 ve C2 ile işaretli kısımlarda zilyetlik koşulları oluştuğu gerekçesi ile davacılar A.... K.... ve arkadaşları hakkındaki davanın kısmen kabulüne;C1 ve B1 ile işaretli kısımların zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olduğu ancak asıl davanın konusu olmadığı;birleşen dava davacısının da zilyetliğini kanıtlayamadığı gerekçesi ile ayrı parsel nosu ile Hazine adına tesciline;yine krokide A1, A2, D1, D2, D3 ile işaretli kısımların ise orman niteliğinde olduğu gerekçesi ile Hazine adına orman olarak tesciline karar verilmiştir. Özel Dairece orman olarak belirlenen kısımlar yönünden verilen karar onanmakla bu yerlere ilişkin karar kesinleşmiş olup,uyuşmazlık konusu bulunmamaktadır.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık ise,1.2.2007 tarihli krokide B1, B2, C1, C2 ile gösterilen kısımlara ilişkindir.
Her ne kadar bozma ilamında krokide B1 ve B2 ile gösterilen kısımlar hakkında birleşen dava davacısı İhsan Şahin hakkında Orman Kanununa muhalefetten Manisa Sulh Ceza Mahkemesi’nin 1992/958 E.- 1993/1184 K. sayılı ilamı ile mahkumiyet kararı verildiği,verilen kararın B1 ve B2 ile işaretli kısımların orman niteliğini belirlediği,bu ilamın asıl dava davacıları yönünden güçlü delil niteliğinde olduğu belirtilmişse de,Özel Dairenin bu tespitinin yanılgıya dayalı olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden belirlenmiştir.Çünkü, Manisa Sulh Ceza Mahkemesinin 1992/958-1993/1184 E.K. sayılı dosyasının,ceza mahkemelerinde ve eldeki davada alınan bilirkişi raporlarının incelenmesi sonucunda;mahkumiyet kararına konu yerin, ceza dosyasında alınan 24.10.1992 tarihli krokide kırmızıya boyanarak D ile gösterilen yer olduğu ve eldeki davada düzenlenen 01/02/2007 tarihli krokiye göre D ile işaretli bu kısmın,eldeki davada ... ada ... parsel içindeki D1 ; ... ada .... parsel içindeki D2 ve ... ada .... parsel içindeki D3 ile işaretli yerler olduğu ve kesinleşmiş mahkumiyet kararının yalnızca bu bölümler hakkında bulunduğu; çekişme konusu B1 ve B2 ile işaretli kısımların ise halen yargılaması süren ve bu dava sonucunu bekleyen Manisa Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/361 esas sayılı dosyasında suça konu olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenle, Yerel Mahkemenin B1 ve B2 ile işaretli kısımlara ilişkin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti veya kararı olmadığı yönündeki direnme gerekçesi yerindedir.
Ne var ki,Özel Dairece bozma kapsamına göre B1 ve B2 ile gösterilen kısımlar ve bu yerlere bağlı olarak C1 ve C2 ile işaretli kısımlara ilişkin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti bulunmamaktadır. Bu durumda ilgili kısımlar için işin esasının incelenmesi bakımından dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gereklidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yerel mahkemenin çekişmeli kısımlara ilişkin kesinleşmiş bir ceza kararı bulunmadığı yönündeki direnmesi uygun olduğundan,bu belirlemeye göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 20.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.3.2010 oybirliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.