11. Hukuk Dairesi 2016/4261 E. , 2017/3524 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/12/2015 tarih ve 2014/371-2015/914 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı ... vekili Av. ..., davalılardan ... vekili Av...., ... vekili Av.... ile ... vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların yönetim ve denetim kurulu üyesi bulundukları müvekkili bankanın 23.10.1998 tarihinde Bankalar Kanunu’nun 64.maddesi kapsamına alındığını, bağımsız denetim firması ve banka müfettişleri raporları ile davalıların şahısları ve grup firmaları adına kullandırdıkları krediler yoluyla anılan tarihte (108) trilyon TL (eski) net zarara uğrattıklarını ve değinilen idari tasarrufa sebebiyet verdiklerini, bankanın 01.04.1999 tarihli genel kurul toplantısında bankanın 23.10.1998 tarihinde ...’ye devrine kadar geçen sürede görev yapan yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmeyerek haklarında sorumluluk davası açılması kararı alındığını, bankanın mali bünyesinin bozulmasının tespitinden sonra ... A.Ş. ve ... Holdingi temsilen davalılardan ... ve ... arasındaki anlaşma uyarınca bu davalının müteselsil borçlu ve kefil sıfatı ile ödemeyi taahhüt ettiği (300.000.000) USD’yi ödemediğini ileri sürerek, (108) trilyon liranın (eski) 24.10.1998 tarihinden itibaren faiziyle birlikte TTK’nın 336/5, 342 vd. maddeleri gereğince davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, sorumluluk iddiasının ilişkilendirildiği olguların açıklanmadığını, ceza davasında mükerreren alacak talep edildiğini, 3182 sayılı Bankalar Kanunu’nun 69. maddesinde yazılı dava açma koşullarının oluşmadığını, denetçilerin sorumluluk koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddi istemişlerdir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davalılardan ... ve ... yönünden mahkemece daha önce 101.181.210 TL"nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen 28/02/2006 tarihli karar Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşmiş olmakla infazda tereddüt olmamak kaydı ile aynen tekrarına, davalılardan ..., ... hakkında bu davalıların davayı kabul nedenleri ile 108.000.000 TL"nin 24/10/1998 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin mahkememizce verilen 16/06/2006 tarihli karar Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşmiş olmakla infazda tereddüt olmamak kaydı ile aynen tekrarına, davalılardan ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalılardan ... hakkında açılan davanın reddine, davalılardan ... hakkında açılan davanın yapılan tahsilat nedenleri ile konusuz kaldığı anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalılardan ... hakkında açılan davanın taleple bağlı kalınarak kabulü ile 108.000.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte infaz aşamasında tahsilde tekerrür olmamak üzere bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ..., davalılar ... ve ... vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava davacı bankanın eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında açılan sorumluluk davasıdır. Mahkemece davalılardan ... hakkında açılan davanın yapılan tahsilatlar nedeni ile konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Adı geçen davalının bilirkişi raporlarıyla belirlenen sorumluluğuna dayalı olarak 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip yapılmış, uygulanan maaş hacizleri ile tahsilatlar sağlanmıştır. Yine davalı ...’ın sorumlu tutulduğu usulsüz tesis edilen kredi dosyaları ile ilgili olarak sorumlu şirketler, kefiller ve şirketlerin kanuni temsilcilerinden de tahsilatlar yapılmış, düzenlenen protokol uyarınca da ödemeler sağlanmıştır. Dolayısıyla davalı ...’ın sorumluluk tutarından açıklanan sorumluluğuna dayanak işlemlere ilişkin alınan ödemeler ile maaş haczi ile yapılan tahsilatlar tutarının düşülmesi gerekir ve yapılan bu mahsuplar yerindedir. Söz konusu tahsilatlar dışında kalan ... yazısında belirtilen diğer tüm tahsilatların münhasıran davalı ... lehine yapılmış gibi mahsubu ile adı geçen davalının sorumluluğunun sona ermiş olduğunun kabulü ise yerinde görülmemiştir. Bu suretle davalı ...’ın sorumluluğuna ilişkin bulunan bizzat kendi maaşının haczi neticesinde yapılan tahsilatlar, sorumlu tutulduğu krediler nedeniyle yapılan tahsilatlar ve protokol hükümleri neticesinde yapılan tahsilatların adı geçen davalının belirlenen sorumluluk tutarından düşülmesi, Kurum yazısında gösterilen yapılandiğer tahsilatların ise müteselsil sorumluluk kuralları nazara alınarak davalının borcuna etkisi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yapılan tüm tahsilatların davalı ...’ın borcundan mahsubu ile adı geçen davalının sorumluluğunun sona erdiği kabul edilerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı ... yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yönetim kurulu üyesi olan davalılardan ... hakkında açılan davadan davacı vekilince feragat edilmiş ve davalı ... hakkındaki dava feragat nedeniyle reddedilmiş olup; kural olarak karşılık alınarak müteselsil borçlulardan biri hakkında yapılan feragatten diğer müteselsil borçlular da yararlanır. Bu suretle davalılardan ... hakkındaki davadan feragatin adı geçen davalının belirlenen sorumluluk miktarı nazara alınarak müteselsil sorumluluk kuralları çerçevesinde yine davalı ...’ın sorumluluk miktarı da nazara alınarak sirayetinin belirlenmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
4- Kabule göre de, davalı ... yönünden hakkında açılan davada sorumluluğunun belirlendiği miktarın tahsilatlarla sona erdiği kabul edilmişse de bunun dışında kalan kısmın reddedildiği gözetilmeyerek lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de hatalı olmuş, hükmün davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ..., davalılar ... ve ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ... yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ..., davacı ... ile herbir taraftan alınarak yek diğerine verilmesine, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak davalı ..."a verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ... "a iadesine, 08/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.