Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4856
Karar No: 2017/3523
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4856 Esas 2017/3523 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/4856 E.  ,  2017/3523 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/09/2015 tarih ve 2011/128-2015/173 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/06/2017 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. ... ile davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı-birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında 17/04/2005 tarihli franchise sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile müvekkilinin ... ilinde "... - ..." adı altında cafe - butik faaliyetine başladığını, ismin daha sonra "... ..." olarak değiştirildiğini, davalının her ay en az bir defa müvekkili işyerine geleceğine söz vermesine rağmen, sadece açılışta hazır bulunduğunu ve bir daha uğramadığını, gönderdiği ayıplı mallar ile ilgilenmediği gibi zorluklar çıkardığını, müvekkilinin sözleşmenin gerektiği tüm sorumluluklarını hatasız ve eksiksiz yerine getirdiğini, piyasa fiyatları üzerinde şarap faturaları düzenlendiğini, ayrıca davalının sözleşmeye aykırı olarak KDV talebinde bulunduğunu, mallardaki gizli ayıp nedeniyle 3 gün içerisinde malların iade edilemediğini ileri sürerek, müvekkilinin borcu olmadığının tespitini, franchise sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinin tespitini, haksız fesih sonucu müvekkilinin uğradığı zararların tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalı-birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin sözleşme gereği tüm edimlerini yerine getirdiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesine istinaden doğan alacaklarının 2006 yılı yaz aylarından itibaren ihtarda bulunululmasına rağmen ödenmediğini, yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, icra takibine itirazın iptalini, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin feshine asıl davada davacının kusurlu hareketlerinin neden olduğu, sözleşme haksız feshedilmediğinden, zararı olsa dahi asıl davada davalının asıl davadaki taleplerden sorumlu tutulamayacağı, birleşen davada sözleşmeden kaynaklanan birleşen davada davacının alacağının bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, takip tarihi itibariyle 7.862,08 TL asıl alacak ve temerrüt tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş 134,62 TL faizden oluştuğu, takip dolayısıyla birleşen davada davacının davalıdan 7.996,70 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, takip dosyasında asıl alacağa itirazın 7.862,08 TL, işlemiş faize yönelik itirazın 134,62 TL üzerinden kaldırılmasına, takibin toplam 7.996,70 TL alacak üzerinden ve takipte değişken oranda avans faizi uygulanmak suretiyle davamına, fazalaya ilişkin asıl alacağa ve işlemiş faize itirazın iptali talebi ile icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava, taraflar arasında 17/04/2005 tarihinde düzenlenen franchise sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinin tespiti, davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile uğranılan 24.000,00 TL zararın tahsili istemlerine, birleşen dava ise franchise sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi gerektirdiği kabul edilerek bilirkişi görüşüne başvurulmuş; asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Asıl davada alınan bilirkişi raporları ile birleşen dosyaya ibraz edilen raporlarda yer alan ihtilaf konusu talepler ve yapılan mali tespitler birbiriyle çelişmekte olup, varılan neticelerde farklılıklar bulunmaktadır. Muhasebe kayıtlarına dayanan incelemeler sonucu alınan muhasip raporları da birbirinden farklıdır. Asıl ve birleşen davaya konu iddialar tam olarak karşılanmamış, birleşen davada alacak tespiti yapılırken her bir uyuşmazlık konusu fatura ve alacaklar hakkında farklı değerlendirmelere yer verilmiştir.
    Bu itibarla; mahkemece, alınan bilirkişi raporları ve ek raporlardaki aynı konuda yapılan farklı değerlendirmeleri tartışan ve çelişkiyi gideren, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini, karşılıklı talep ve alacakları belirleyen, alacak kalemleri ile muhasebe kayıtlarını yeniden değerlendiren, raporlardaki aykırılıkları açıklayan, tarafların itirazlarını karşılayan yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde noksan incelemeyle ve hangi bilirkişi raporuna hangi gerekçeyle dayanıldığı dahi açıklanmaksızın hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilince, karşı tarafın sözleşmeyi feshi nedeniyle sözleşmenin 12.2. maddesi uyarınca, müvekkilinin elinde kalan malların asıl davada davalı- birleşen davada davacı tarafından satın alınması gerektiği halde satın alınmadığı, bu malların bedeli tespit edilerek alacağın belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği ileri sürülmesine rağmen, sözleşmenin 12.2. maddesinde yer alan sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, franchise verenin sözleşmenin sona ermesini veya kafe-butiğin kapatılmasını takip eden 1 ay içinde envanterdeki tüm ürünleri aksi taraflar arasında kararlaştırılmadıkça, piyasa değerleri üzerinden satmayı kabul ve taahhüt ettiği hükmü nazara alınarak bir değerlendirme yapılmaksızın, böylece asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin bu yöndeki iddiaları incelenmeksizin karar verilmesi doğru olmamış, kararın asıl davada davacı- birleşen davada davalı yarına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı- birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınıp yekdiğerine verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi