12. Ceza Dairesi 2019/1154 E. , 2019/12084 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Türk Medeni Kanunu’nun 25/1. maddesi uyarınca davacının kişilik hakları yönünden hukuka aykırılığın tespitine, BorçlarKanunun 49/3. maddesi uyarınca yapılan bu tecavüzün kınanmasına,
Davacının talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, ihbar olunanlar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) İhbar olunanalar vekilinin temyiz isteminin incelemesinde:
18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 70. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 141/3. fıkrasına göre Hakim ve Cumhuriyet Savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabileceğinden temyize konu tazminat davasında taraf sıfatı bulunmayan ... ve ... vekilinin temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,
B) Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacılar vekilinin 15/10/2008 tarihli dava dilekçesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK"nın 250. maddesiyle görevli) ihbar olunan Cumhuriyet savcıları tarafından düzenlenen 2008/623 numaralı iddianamesinde, iddianamenin "hukuki durumun değerlendirilmesi" başlığı altında davacıların miras bırakanı olan davacı ... hakkında küçültücü ifadeler kullanmak suretiyle kişilik haklarının ihlal edildiği, davacının eylemlerinden dolayı değil düşüncelerinden dolayı cezalandırılmasının istendiği, davacının yaşamının sorgulandığı, subjektif değerlendirmelere yer verildiği, davacı ..."un dava dışı kişilerle yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin konuşma dökümlerinin ilgisiz şekilde ve herhangi bir ayıklamaya tabi tutulmadan iddianameye aktarıldığı böylelikle özel yaşamının gizliliğinin ihlal edildiği iddialarına yer verildiği, bu iddia ve sebeplerle açılan dava kapsamında, söz konusu iddianameyle davacı ..."un kişilik haklarına saldırıldığının hukuken tespitinin, 818 sayılı Borçlar Kanununun 49/3. maddesi uyarınca haksız tecavüzün kınanmasının ve yargılama sonrası verilecek kararın günlük yayın yapan gazetelerde basın yoluyla ilan edilmesinin talep edildiği anlaşılmakla,
5271 sayılı CMK"nın 141. maddesinde suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında kimlerin hangi koşullarda maddi ve manevi zararlarını devletten talep edebileceklerinin tahdidi olarak sıralandığı, aynı maddenin 3. fıkrasına 18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 70. maddesiyle "Birinci fıkrada yazan hâller dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." şeklindeki düzenlemenin ilave edildiği, bu düzenlemeyle maddi ve manevi tazminat talep etme sebeplerinin genişletildiği anlaşılmakla birlikte, CMK’nın 141. maddesi kapsamındaki tazminat taleplerin maddi ve manevi tazminata ilişkin olabileceği, bunun dışındaki taleplerin bu madde kapsamında Ağır Ceza Mahkemeleri aracılığı ile talep edilemeyeceği gözetilerek davacının “kişilik haklarına saldırıldığının hukuken tespitinin, 818 sayılı Borçlar Kanununun 49/3. maddesi uyarınca haksız tecavüzün kınanmasının ve yargılama sonrası verilecek kararın günlük yayın yapan gazetelerde basın yoluyla ilan edilmesi” şeklindeki talebini içeren davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.