Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2007
Karar No: 2017/7461
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2007 Esas 2017/7461 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/2007 E.  ,  2017/7461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    1964 yılında yapılan kadastro sırasında ... mahallesi 191 ada 10 parsel sayılı 78851,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliği ile ... Belediyesi adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir.
    Davacı ... Yönetimi vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde, taşınmazın, yörede ilk kez yapılan ve 04.10.2006 - 04.04.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesinin, davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/09/2010 tarih ve 2010/10967 Esas 2010/11210 Karar sayılı kararı ile onanmış ve dava dosyası ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi ... ... ve orman bilirkişi ... ... 21/01/2013 tarihli rapor ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 42.161,32 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 5.420,73 m2 olmak üzere toplam 47.582,05 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile, orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma yönelik elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/05/2014 tarih ve 2014/1697 -5820 E. K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/05/2014 tarih ve 2014/1697 -5820 E. K. sayılı kararında özetle;” Dava, kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı iddiasıyla açılan tapu kaydının iptali ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup; sulh hukuk mahkemesinde açılan dava görevsizlikle asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş; asliye hukuk mahkemesince de sulh hukuk mahkemesince yapılan keşiften ayrı keşif yapılmaksızın ek rapor alınarak hüküm kurulmuş ise de alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarında taşınmazın kesinleşen orman tahdidi ile irtibatlı konumu tam olarak belirlenmediği gibi alınan raporlarda taşınmazın (A, A1, B, C ve D) harfi ile gösterilen bölümlerin farklı yerlerde gösterildiği, buna göre infazda tereddüt olacak şekilde hüküm kurulduğu, hükmün bu haliyle infaza elverişli olmadığı gibi Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine, aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike, her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda; davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz, davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davalı, dava tarihinden önce taşınmaz
    üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalının dava konusu taşınmazın tapu kaydı iptal edilen bölümlerine haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla; Orman Yönetiminin dava konusu taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması da yerinde değildir
    Ayrıca; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 04.10.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiş olup, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca tapu malikinin 10 yıllık süre içerisinde tahdidin iptali davası açma hakkı da mevcut olduğuna göre, böyle bir dava açılıp açılmadığı davalıdan ve mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorularak araştırılmalı, davalı tarafından açılmış böyle bir dava var ise o takdirde her iki dava birleştirilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. "" denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile; ... Merkez ... Mah. 191 ada 10 sayılı parselin fen bilirkisisi ... ... 27/04/2015 tarihli raporu esas alınarak (B) harfi ile gösterilen 43292,34 m2"lik yer ile (C) harfi ile gösterilen 4844,25 m2"lik yerin tapu kaydının iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tesciline, men"i müdahele talebi yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı ... Yönetimi vekilleri tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman tahdidi içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 04.10.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 09/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi