17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17331 Karar No: 2018/9580 Karar Tarihi: 24.10.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17331 Esas 2018/9580 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/17331 E. , 2018/9580 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sonucu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Kapsamında eksik ödenen 500,00 TL, Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında eksik ödenen 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya ödeme yaptıklarından dolayı sorumluluklarının kalmadığını, temerrüde düşmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 26.09.2008 tarihinde ... plakalı yolcu minibüsünde bulunduğu sırada bu aracın tek taraflı kaza yaptığı, davacının yaralandığı, aracın sigortasız olduğu, davacının 05.05.2011 tarihinde 12.063,00 TL tutarında bir bedeli davalıdan tahsil ettiği, zararının daha fazla olduğu gerekçesiyle iş bu davayı açtığı ancak maluliyet oranı ve hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu birlikte değerlendirildiğinde daha önce yapılan ödemeden daha fazla olacak şekilde davacının herhangi bir zararının söz konusu olmadığı, gerçekleşen zararının dava açılmasından önce karşılandığı, iddialarını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, davadan önce 11.05.2011 tarihinde yapılan ödemeyi rapor tarihi olan 09.03.2015’e kadar güncelleme yaparak hesap yapılması gerekirken, hatalı ve yanılgılı değerlendirme ile ödeme tarihi ile 31.12.2015 tarihi arasında güncelleme yaparak rapor tazmini doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece, bilirkişiden davadan önce yapılan ödemenin rapor tarihine kadar güncelleme yapılacak şekilde ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.