17. Hukuk Dairesi 2015/17390 E. , 2018/9579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle müvekkilleri Nurçin için 75.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı; küçük Ahmet için 75.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı; Perihan için 30.000,00 TL manevi; Ahmet için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, müvekkili Tansel’in kusursuz olduğunu, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı eş için 30.000,00 TL çocuk Ahmet için 30.000,00 TL, anne Perihan için 15.000,00 TL, baba Ahmet için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 12/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin aşağıdaki
bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Mahkemece zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizi hesaplanıp güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminattan mahsup edilmiştir. Ancak dava dışı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra ödeme yapılmıştır. Dava açıldıktan sonra yapılan ödemelere faiz uygulanarak güncelleme yapılması doğru değildir. Mahkemece yargılama aşamasında yapılan ödemelerin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3)Davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin vekâlet ücretine yönelik temyizi bakımından:
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün bu yönden onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin manevi tazminat ile ilgili tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan manevi tazminata ilişkin kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.501,10 TL fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.