16. Hukuk Dairesi 2016/17648 E. , 2017/1338 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 170 ada 80, 85, 203 ada 83 ve 239 ada ... parsel sayılı sırası ile ....686.79, 26.953.88, ....159.09 ve ....068,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar toprak tevzii tapu kayıtları nedeniyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 170 ada 80, 85, 203 ada 83 ve 239 ada ... parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...- 203 ada 83 ve 239 ada ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/... ve .... maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilmek sureti ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan, araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların belirtmelik tutanaklarında meradan açıldıkları belirtildiği halde yöntemince mera araştırması yapılmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tapu kayıtlarının oluşumuna esas olan belirtmelik tutanağı, varsa belirtmelik tutanağında geçen tapu ve vergi kayıtları, taşınmazların bulunduğu yere ilişkin toprak tevzi paftası dosyaya getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu mahallelerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ... kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, sağ olmaları durumunda belirtmelik bilirkişileri huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama sırasında dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, davalı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının oluşum sebebi, belirtmelik tutanağı incelenmek suretiyle tespit edilmeli, Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritasının kapsamı, kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın .../A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişisinden önceki keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulgular da değerlendirilerek taşınmazların niteliği, toprak yapısı, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler ve taşınmazlar ile komşu tevzi mera parselleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğrafları çektirilmeli, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar işaretlenmeli, davacı (ve bayileri) lehine taşınmazların Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın ... ve 46/.... maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı net olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
...- 170 ada 80 ve 85 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazların belirtmelik tutanaklarından bu taşınmazlara uygulandığı anlaşılan 1937 tarih ve 183 tahrir numaralı vergi kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmadığı gibi “tepe” sınırlı vergi kaydı miktarı ile geçerli olduğu ve taşınmazların sınırında mera bulunduğu halde miktar fazlası kısımların meradan kazanılıp kazanılmadığı hususunda yöntemince araştırma yapılmamış, belirtmelik tutanaklarında taşınmazların hukuki durumunun ne olduğuna ilişkin bilirkişi beyanları da getirtilip incelenmemiştir. Hal böyle olunca; doğru bir sonuca varılabilmesi için öncelikle tapu kayıtlarının oluşumuna esas olan belirtmelik tutanağı, varsa belirtmelik tutanağında geçen tapu ve vergi kayıtları, taşınmazın bulunduğu yere ilişkin toprak tevzi paftası ile taşınmazlara uygulanan tarih ve 183 tahrir numaralı vergi kaydının revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise bu taşınmazların tespit tutanakları dosyaya getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu mahallelerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ... kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, sağ olmaları durumunda belirtmelik bilirkişileri huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına taşınmazların dayanağı olan 349 ve 352 numaralı belirtmelik parselleri ile ilgili belirtmelik tutanağında sözü edilen 1937 tarih 183 tahrir sayılı vergi kaydının sınırları okunmak suretiyle vergi kaydının kapsamı net olarak belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, mera parselinden ne suretle ayrıldığı hususları sorulup saptanmalı, özellikle miktar fazlasının meradan açılıp açılmadığı net olarak açıklığa kavuşturulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama sırasında dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, davalı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının oluşum sebebi, belirtmelik tutanağı incelenmek suretiyle tespit edilmeli, Hazinenin dayandığı tapu kaydı ve haritasının kapsamı, kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın .../A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, fen bilirkişisine tapu kaydı, belirtmelik tutanağı, varsa mera tahsis haritası ve dava dosyası kapsamını belirtir keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, ziraat bilirkişisinden önceki keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi raporundaki bulgular da değerlendirilerek taşınmazların niteliği, toprak yapısı, komşu parsellere göre arz ettiği özellikler ve taşınmazlar ile komşu tevzi mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğrafları çektirilmeli, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar işaretlenmeli, davacı (ve bayileri) lehine taşınmazların Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın ... ve 46/.... maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı net olarak belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.