Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17453 Esas 2017/1337 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17453
Karar No: 2017/1337
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/17453 Esas 2017/1337 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/17453 E.  ,  2017/1337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 25890 ada 5 ve 6 parsel sayılı 422.00 ve 318,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 25890 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, komisyon kararı sonucunda kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve (A) harfi ile gösterilen 312,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının kullanımsız olduğu, (B) harfi ile gösterilen 23,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 1995 yılından beri ..."in, (C) harfi ile gösterilen 38,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 1999 yılından beri ..."ın kullanımında olduğu ve bu kısım üzerindeki binanın bu kişiye ait olduğu, (D) harfi ile gösterilen 49,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının ise ... kullanımında olup, üzerindeki subasmanın bu kişiye ait olduğu şerhi yazılarak arsa vasfı ile, 25890 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ise kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve (A) harfi ile gösterilen 30,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 1995 yılından beri ..."in, (B) harfi ile gösterilen 272,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 1999 yılından beri ..."ın kullanımında olduğu, (C) harfi ile gösterilen 16,00 metrekare yüzölçümündeki kısmın ise yol olarak kullanıldığı şerhi yazılarak arsa vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., adına kullanıcı tespiti yapılan kısmın yüzölçümünün eksik hesaplandığını, daha fazla kısmın kendi fiili kullanımında olduğunu ileri sürerek dava açmış, müdahil davacı ... ise taşınmazların 400,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... ile müdahil davacı ..."nun davalarının ayrı ayrı reddi ile, 25890 ada 5 parselin komisyon kararı gibi, 25890 ada 6 parselin ise tespiti gibi tesciline, karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve müdahil davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Müdahil davacı ... vekili; 03.08.2016 tarihinde tebliğ edilen kararı, 07.09.2016 tarihinde temyiz etmiştir. Kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz tarihi arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.6.1990 tarih, l989/3 Esas ve l990/4 Karar sayılı kararı ve 6100 sayılı Kanun"un Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun"un 432/4. maddesi gereğince adı geçenin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,
    2- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.