11. Hukuk Dairesi 2016/433 E. , 2017/3502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/10/2015 tarih ve 2015/276-2015/296 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı hakkında ... 13. İcra Müdürlüğü"ne ait 2009/2041 Esas sayılı icra dosyası kapsamında 11/07/2009 tanzim, 11/08/2009 vade tarihli ve 250.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak davalı tarafından icra takibi yapıldığını, davaya konu senet taraflarca protokole bağlanmakla senedin mücerretliği bulunmadığını, sözkonusu bononun protokolden de anlaşılacağı üzere davalı alacaklıdan para, mala yada para ile değer ifade eden bir karşılık almadan imzalandığını, davalının sahip olmadığı yasal olarak da sahip olamayacağı şirket hissesini geçerli olmayan şirket hisse satışı sözleşmesi karşılığı olarak ve yasal olmayan şekilde sattığını ve davaya konu senedi aldığını, bu nedenle borca dayanak yapılan senedin geçersiz bir sözleşme karşılığında hiçbir mal, hizmet ve bedel alınmadan verildiğini ileri sürerek ... 13. İcra Müdürlüğü"ne ait 2009/2041 Esas sayılı icra dosyası kapsamında davacının borçlu olmadığının tespitini, bononun iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı senedin karşılıksız olmayıp 11/07/2009 tarihinde ödenmesi gereken nakit alacağa karşılık olmak ve 11/08/2009 tarihinde ödenmek üzere davacı ... tarafından oğulları ... ve ..."ın bulundukları bir ortamda kendi isteğiyle imzaladığı bir bono olduğunu, senedi doğuran borcun protokollerden değil nakit ödenmesi gereken bir borçtan kaynaklandığını, davacının protokol şartlarına uymadığını savunarak açılan davanın reddi ile davacının %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, takibin dayanağı bononun taraflar arasında yapılan hisse devir sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya verildiği, davalının doktor ve diş hekimi olmaması nedeniyle dava dışı ... A.Ş"nin ortaklarından olmasının yasal olarak mümkün olmadığı, kimsenin sahip olmadığı bir hakkı devredemeyeceği, davalının tasarruf yetkisine sahip olmadığı dava dışı şirket hisselerini devralmasının ve devretmesinin geçersiz olduğu, sözleşmenin ifa imkanı bulunmadığından sözleşme karşılığı verildiği sabit olan dava konusu takibin dayanağı bononun hükümsüz kaldığı, hükümsüz kalan bonodan dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığı, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacı lehine icra tazminatı hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava anonim şirket hisse devir sözleşmesine dayanılarak keşide edildiği ileri sürülen bononun hisse devirlerinin gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsiz kalmasından ötürü borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece bozma kararına uyularak, bozma kararında yerinde olmadığı açıklanan gerekçeleri tekrar etmek suretiyle ilk karardaki gibi davanın reddine karar verilmiştir. Dairemiz bozma kararında açıkça taraflar arasında düzenlenen protokollerde hukuken hisse devirlerinin yapılamayacağı ancak hissedarlıktan kaynaklanan hakların davacıya devredildiği belirtilmiş olmasına rağmen hukuken pay devri yapılmadığı gerekçesiyle devir bedeli karşılığında düzenlenen bononun karşılıksız kalmayacağına değinilerek karar bozulmuştur. Bu bozma kararına uyulmakla davalı yararına usuli kazanılmış hak olmuştur. Bu durumda Mahkemece protokol içerikleri de gözetilmek suretiyle devredilenin anonim şirket hisseleri değil, hissedarlıktan doğan haklar olduğu gözetilerek, sadece hisselerin devredilmediği gerekçesiyle davanın kabul edilmesi yerinde görülmemiş, hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.