5. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4852 Karar No: 2019/6644 Karar Tarihi: 08.04.2019
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2018/4852 Esas 2019/6644 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2018/4852 E. , 2019/6644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu; arsa niteliğindeki ... Mahallesi, 11199 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın uygulama imar planında tamamının belediye hizmet alanında kaldığı ve toplam 1.900,60 m²"lik kısmına yol, otopark yapılmak ve palmiye ağaçları dikilmek suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla taşınmaza yol, otopark yapılmak ve palmiye ağaçları dikilmek suretiyle fiilen el atıldığından proje bütünlüğü gözönüne alınarak dava konusu taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde sadece el atılan bölüm bedelinin tahsiline karar verilmesi, 2-Arsa niteliğindeki taşınmazların getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin re"sen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, ÜFE"deki artış oranları dikkate alınmak suretiyle alacak miktarı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden yazılı şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, 3-Dava tarihi 24.10.2011 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında hatalı gösterilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.