11. Hukuk Dairesi 2016/864 E. , 2017/3496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2015 tarih ve 2014/469-2015/66 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkilinin 12.04.2013 tarihinde "..." ibareli, 29, 30, 32 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/34117 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından ayırt edici olmaması, vasıf bildirici olması ve ticaret alanında herkesin kullanımına açık adlandırma olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7.maddesinin a, c ve d bendi hükümleri uyarınca reddedildiğini, başvuru konusu işaretin ayırt ediciliğinin bulunduğunu, marka olabilme vasfının olduğunu, tescil başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu gerekçe göstererek ret kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazın nihai olarak YİDK"nın 2014/M-12784 sayılı kararıyla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili "..." ibaresinin şok edecek mahiyette ucuz fiyatla mal ve hizmet sunumu yapıldığı anlamına geldiğini, günlük dilde ticari sahada herkes tarafından kullanılmakta olduğunu, işaretin bir bütün olarak bu anlamı taşıdığının yeterince açık ve anlaşılır olduğunu, bu haliyle sunulan ürün ve hizmetlerin vasfına işaret ettiğini, herkesin kullanımına açık olduğunu, ticaret hayatında birçok firma tarafından kullanılmakta olduğunu, marka algısı yaratmadığını, işaretin başvuru kapsamındaki reddedilen hizmetleri başka teşebbüslerinkinden ayırt etme koşulunu sağlayamayacağını, bu nedenle başvurunun 556 sayılı KHK"nın 7. maddesinin a, c ve d bendi hükümleri uyarınca reddinin hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; anılan ibarenin başvuru kapsamında yer alan anılan mal ve hizmetleri için somut olarak ayırt edicilik vasfı bulunmadığı ve davacının ... ibareli birçok markasının bulunmasının, davacıya işbu başvurunun tescili hakkını vermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.