Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili şikayetinde, Eyüp İcra Mahkemesi"nin 2010/195-685 sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerinin kabul edilerek, öğrenme tarihinin 16.02.2010 olarak belirlendiğinden icra dosyasına süresi içerisinde itirazlarını sunmuş olduklarını, müvekkili adına kayıtlı olan hatlı minibüs üzerine konulan haciz ve yakalamanın kaldırılmasını, taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin fekkini talep etmelerine rağmen icra müdürlüğünce dayanılan mahkeme kararının temyizi kabil olması ve henüz kesinleşmemesi nedeniyle taleplerinin reddedildiğini belirterek, icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını ve hacizlerin fekkini istediği anlaşılmıştır.
İcra mahkemesince, mahkemenin nihai kararından önce konulmuş olan hacizlerin kaldırılabilmesi için kararın kesinleşmesi gerektiğinden bahisle şikayet reddedilmiştir. Ancak, İİK"nun 363 ve devamı maddelerinde icra mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş; bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır.
Bu durumda, borçlunun 19.02.2010 tarihinde icra dairesine yaptığı itiraz düzeltilen tebliğ tarihine göre yasal sürede olduğuna göre mahkemece şikayetin kabulü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına  karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.