Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4569 Esas 2017/7241 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4569
Karar No: 2017/7241
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/4569 Esas 2017/7241 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/4569 E.  ,  2017/7241 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.08.2013 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 286 parsel sayılı taşınmazda bulunan ... Sitesi ile davalı ... arasındaki imar yolunun davalı site yönetimi tarafından tel örgü çekilerek kapatıldığını, davacı sitedeki yedi adet bağımsız bölüm sakinlerinin evlerine araçla ulaşamadıklarını belirterek, yola elatmanın önlenmesini ve yolun açılmasını istemiştir.
    Davalı, davanın site yönetimine açılmasının doğru olmadığını davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu yolun davalı siteye ait parseller içerisinde kaldığını, yolun imar yolu olmayıp site maliklerinin kendi imkanları ile yaptırılmış olduğunu, davacının, sitenin yolu bulunduğunu ve bu yolu kullanmak istemelerinde hukuki bir yararlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı site yönetimi tarafından imar yolunun kapatıldığı iddiası ile davalı site yöneticisi aleyhine açılmış yola elatmanın önlenmesi ve yolun kullanıma açılması istemini içermektedir.
    Bu nitelikte bir davanın açılması için kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği kabul edilmektedir. Bu fiili hakimiyetin, mülkiyet hakkına, sınırlı ayni hakka (intifa, sükna, irtifak gibi) veya kişisel bir hakka (kiracılık, ortaklık gibi) dayanması gerekmektedir. Davacı siteye ait 286 parselin tapu kaydının incelenmesinde, 7400 metrekare miktarlı 7 adet konut ve arsası niteliği ile 7 adet dubleks meskenin bulunduğu, site yöneticileri olarak davayı açan ... ve ..."ın bu taşınmazda malik olmadıkları anlaşılmıştır.
    Öte yandan, apartman ve site yönetimlerinin görev ve yetkileri 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde açıklanmıştır. Yönetici, ana gayrimenkulün korunması ve bakımı için kat maliklerinin yararına olan hususlarda onlar adına gerekli tedbirlerin alınması hususunda yetki sahibidir. Ancak, site yöneticisi bağımsız bölüm maliklerinin zarar gördüğünü ileri sürerek yola elatmanın önlenmesi ve yolun açılması davasında onların temsilcisi ve yetkilisi değildir.
    Somut uyuşmazlıkta, site yöneticisinin bağımsız bölüm maliklerinin yolun kapatılması nedeniyle zarar gördüklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi davası açma yetkisi ve görevi bulunmadığı gözetilerek davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, çekişmenin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.