20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11576 Karar No: 2017/7419
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11576 Esas 2017/7419 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, 1991 tarihinde yapılan orman kadastrosu sırasında tapuyla sahip oldukları Hekimadasının yanlışlıkla orman sınırı içine alındığını iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkeme, görevsizlik nedeniyle davayı Kadastro Mahkemesine gönderdi. Yargıtay'ın bozma kararının ardından, mahkeme, davacıların mülkiyet hakkını ispatlayan belge olmadığı, taşınmazın askeri amaçlarla tahsisi nedeniyle zilyetliklerinin sona erdiği ve davanın reddine karar verdi. Davacılar temyiz etti ancak temyiz talepleri reddedildi. Davanın orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu ve 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içinde zilyetliğe dayalı olarak açılması gerektiği belirtildi. Kanunda belirtilen madde ve hükümler gereği davacıların tapuya dayalı olarak dava açması gerektiğine vurgu yapıldı. Kanunun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiştir.
20. Hukuk Dairesi 2016/11576 E. , 2017/7419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar 20.06.2003 havale tarihli dava dilekçesi ile vilayet komisyon kararına dayanarak yörede 1991 tarihinde yapılan ve 23.06.1993 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu sırasında murislerinden intikal eden ve tapuyla sahip oldukları Hekimadasının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili ... Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili, Hazine vekili ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/06/2013 gün ve 2013/2536 E. - 6852 K. sayılı kararıyla “davacı gerçek kişi 6 aylık itiraz süresi geçirildikten sonra dava açtığına göre görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde davacıların mülkiyet hakkını ispatlayan bir belgeleri olmadığı gibi taşınmazın askeri amaçlarla tahsis edilerek kullanılması nedeniyle taşınmazda fiili zilyetliklerinin de sona erdiği, bu durumda davacıların orman kadastrosuna itiraz edebilecekleri mülkiyete veya zilyetliğe dayalı bir haklarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 23.06.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına göre; dava; orman kadastrosunun kesinleştiği tarihte yürürlükte bulunan 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi (1) fıkrası hükmü uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde zilyetliğe dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz davası olup yasal düzenleme gereği davanın tapuya dayalı olarak açılması gerekmekte iken dava konusu yere ilişkin olduğu iddiasıyla davacı yanca sunulmuş tapu kaydı bulunmadığı gibi, dosyadaki belgelerden dava konusu yerin 1969 yılında ... tahsis olunduğu, dava konusu yerde fiili zilyetliğinin de bulunmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine 09/10/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.