16. Hukuk Dairesi 2015/8367 E. , 2017/1309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 46, 119 ada ..., 120 ada ..., 125 ada ..., 136 ada 38 ve 45, 137 ada 40 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 110 ada 35, 149 ada 136, 182 ada ..., 186 ada ... ve 29, 187 ada ... parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazların payları oranında ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında usulüne uygun taksim yapıldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı yargılama sırasında vefat etmesine rağmen mirasçılarının tamamı usulünce davaya dahil edilmemiş, yapılan keşifte taşınmazların evveliyatında müşterek murise mi yoksa .... kişiye mi ait olduğu kesin olarak belirlenmemiş, bazı tanıklar usule aykırı biçimde duruşmada dinlenmiş, usulünce taksim araştırması yapılmamış, davacının taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadığı hususunda tanık bilirkişi sözleri arasında çelişkiler bulunmasına rağmen çelişkiler giderilmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacının tüm mirasçıları usulünce davaya dahil edilerek delil ve savunmaları sorulmalı, bundan sonra taşınmazlar başında yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilikişi ve tanıklardan taşınmazların tek tek kim tarafından ne zamandan beri ne suretle ve ne sıfatla zilyet edildiği, taşınmazların tarafların müşterek murisinden mi yoksa .... kişiden intikal ettiği hususları sorulup saptanmalı, taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğinin anlaşılması halinde ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp, yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazların hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği, diğer mirasçı ya da mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız belirlenmeli, bu konularda da yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar çeliştiği takdirde, Mahkemece çelişki
giderilmeli, uyuşmazlığın niteliğine göre deliller değerlendirilirken paylaşmada her bir mirasçıya eşit yüzölçümde ve eşit verimlilikte taşınmaz ya da ekonomik yönden aynı parasal değerde menkul mal isabet etmesinin paylaşmanın koşulu olmadığı göz önünde tutulmalı bir ya da bir bölüm mirasçıya miras payına karşılık menkul mal verilmiş ise niteliği ve adedi belirlenmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.