22. Hukuk Dairesi 2017/26573 E. , 2020/50 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 30.06.2003 tarihinde ilk olarak davalı ... Endüstrisi İhracat ve İthalat A.Ş"de üretim işçisi olarak çalışmaya başladığını, davalı şirketin ekonomik sıkıntı yaşaması nedeniyle 2007 yılında fabrikanın davalı ... San. ve Tic. A.Ş"ye devredildiğini, 31.01.2013 tarihinde fabrikanın kapatılarak üretime son verildiğini ve müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, somut olayda 4857 Sayılı İş Kanununun 6.maddesi anlamında iş yeri devri ilişkisinin bulunmadığından müvekkilinin işçilik hak ve alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, davacının çalışmasını mevsimlik işçi olarak sürdürdüğünü, davacının iş sözleşmesinin feshedilmediğini, aksine iş sözleşmesinin yeni sezonun başlama tarihine kadar askıya alındığını, bu nedenle ihbar ve kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, davacının yapmış olduğu hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının karşılığı ile fazla çalışma ücretlerinin usulüne uygun olarak bordrolara yansıtılıp ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... End. İhr. İth. A.Ş. vekili; müvekkili şirketin söz konusu davada hiçbir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince devreden firmanın sorumluluğunun 01.07.2008 tarihinde son bulduğunu, davacının 6 yılı aşkın bir süredir diğer davalının bünyesinde çalıştığını, zamanaşımı def"inde bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin de diğer davalı ... San. ve Tic. A.Ş bünyesinde çalışırken sonlandığını, bu nedenle ihbar tazminatından sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalılardan ... San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalı ... San. ve Tic. A.Ş."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma süresi uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 08.00 – 20.00 saatleri arasında çalışarak kış aylarında haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı, yaz aylarında ise tanık anlatımlarına göre haftanın 3 günü ve ortalama olarak saat 21.30"a kadar çalışarak haftada 22,5 saat fazla çalışma yaptığı kabulüyle hesaplama yapılmıştır. Ne var ki, işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemiz temyiz incelemesinden geçen emsal dosyalar (Örneğin, Dairemizin 2016/33484, 2017/18964, 2017/18965 Esas sayılı dosyaları, 2017/10488 Esas vd. gibi) da dikkate alındığında, davacının sezon diye tabir edilen işlerin yoğunlaştığı dönemlerde haftada 18 saat, diğer zamanlarda haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş olup Mahkemece sezon dışı dönemde haftada 9 saat, sezon dönemi ise 18 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü yerine hatalı değerlendirme içeren bilirkişi raporunda hesaplanan alacağın hüküm altına alınması isabetsizdir. Fazla çalışma ücret alacağının belirtilen süreler ve davacının fiili çalışma süresi esas alınarak ve imzalı ücret bordrolarında zamlı tahakkuk bulunan aylar dışlanarak hesaplanması, sunulan puantaj kayıtlarına davacının imzasını içermemesi nedeni ile itibar edilmeksizin, davacının çalıştığı süre göz önüne alınarak hesaplanan tutar üzerinden makul bir indirim yapılarak alacağın hüküm altına alınması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Diğer taraftan; Mahkemece hükme esas alınan 13.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda davacının çalışmasının mevsimlik olmadığı, çalışmasının tüm yıla yayıldığı mütalaa olunmuştur. Ancak; işbu dosya kapsamı, Dairemiz temyiz incelemesinden geçerek yukarıda bahsi geçen emsal dosyalar, yapılan işin niteliği, mevsimlik iş sözleşmeleri nazara alındığında, emsal işçilerle davalı işyerinde aynı işi yapan davacının da mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı açık olup Mahkemece benimsenen bu kabulün isabetli olmadığı anlaşılmaktadır. Fakat aynı bilirkişi raporunda, dava konusu yıllık izin ücreti yönünden davacının onbir ay ve üzerinde çalışmasının bulunduğu yıllar bakımından yıllık izin hakkının olup olmadığının değerlendirildiği dikkate alındığında, bu husustaki mahkeme kabulü sonuca etkili bulunmadığından, bozma sebebi yapılmamıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.01.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.