17. Hukuk Dairesi 2015/18225 E. , 2018/9549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 27/04/2008 tarihinde ... sevk ve idaresindeki aracın kaza yapması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı Uğur"un hatır için taşındığını, sürücünün istihap haddini aştığından davacıların müterafik kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. maddesinde davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde ise, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 324. maddesinde taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil
için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri hüküm altına alınmıştır.
Yargılamayı yapan mahkeme tarafından taraflara herhangi bir işlemi yapması, eksikliği gidermesi, avans ve giderleri yatırması, belgeleri sunması vb. nedenlerle süre verilmesi halinde mahkemece bu konuda yapılacak ihtarda taraflardan yerine getirilmesi istenen yükümlülüğün açıkça belirtilmesi, avans ve giderlere ilişkin harcama kalemlerinin ve miktarlarının net olarak belirlenmesi, sürenin hakim tarafından belirleneceği hallerde makul bir sürenin verilmesi, verilen sürenin kesin olup olmadığının belirtilmesi ve yapılması istenen yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sonuçlarının ne olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde ilgili tarafa bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, ilk duruşmada davacı vekiline 350,00 TL kusur bilirkişi ücreti, 400,00 TL hesap bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 801,00-TL delil avansını yatırması hususunda 2 haftalık kesin süre verilmiş kesin süre içerisinde avans yatırılmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtar edilmiştir. Mahkemece davacı tarafa verilen kesin süre içinde kusur ve hesap bilirkişi ücreti ve rapor tebliğ masrafları yönünden ara kararın yerine getirilmediği, 6100 sayılı HMK.nun 324/2 maddesi gereğince davacı vekilinin kusur ve hesap bilirkişi raporu ikamesinden vazgeçmiş sayıldığı, mevcut dosya kapsamı itibariyle kusur ve hesap bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin mümkün bulunmadığı, böylelikle 6100 sayılı HMK.nun 190. maddesi gereğince davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Verilen kesin sürenin dosya muhteviyatına göre usule uygun olmadığı görülmektedir. Davanın niteliği gereğince alınması gerekli olan bilirkişi raporlarının aynı anda alınması mümkün olmayıp belli bir sıra dahilinde yapılması gerekmektedir. Hesap bilirkişi raporunun alınıp alınmamasına ancak kusur raporunun sonucuna göre mahkemece karar verilebilir ayrıca kesin sürenin verildiği tarih itibariyle deliller toplanmamış dosya kapsamında henüz bilirkişi raporu alınma zamanı gelmemiştir. Bu yönüyle davacı tarafın hak arama hürriyeti ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu nedenle somut olayın şartları ve dosyanın geldiği aşama göz önüne alınarak davacılar vekiline 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerince usulüne uygun ihtar yapılarak kanun hükmüne göre işlem yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı
şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.