........

Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masraflarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı Güvence Hesabı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 5510 sayılı Yasanın 21/4. fıkrasında "İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir" hükmü öngörülmüştür.
İnceleme konusu davada 11.02.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya, Kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi giderinin, kazaya karışan aracın sürücüsü ile ..... Hesabından rücûan tahsili istenilmiş, mahkemece iş göremezlik ödeneğinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,tedavi giderinin Güvence Hesabı açısından 6111 sayılı yasann 59. ve geçici 1. maddesi gereği konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı ... açısından ise kabulüne karar verilmiştir.
Kaza ile ilgili, dosyada mevcut ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/58 D.İş dosyası üzerinden yapılan kusur incelemesine ilişkin bilirkişi raporunda davalı ...’ün 4/8, sigortalının 4/8 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği öte yandan Mahkemece kusura ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda ise davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun belirlendiği ve aradaki çelişki giderilmeden Mahkemenin aldırdığı kusur raporuna göre hüküm kurduğu anlaşılmaktadır .
Mahkemece, kusura ilişkin sözkonusu bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olduğu nazara alınarak, dosya içeriğindeki tüm delillerin takdiri ile, kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, tarafların kusuruna yönelik yeterli inceleme ve irdelemeden sonra kusur raporları arasındaki çelişki usulünce giderilmelidir.
O halde, davacı Kurum avukatı ile davalı Güvence Hesabı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve kararı temyiz etmeyen davalı ... bakımından davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



.....