12. Ceza Dairesi 2018/3042 E. , 2019/12041 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Olay tarihinde, sanık ..."nun yetkilisi olduğu Özel İhtisas Özürlü ve Bakım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti"ye ait Bakım Merkezi"nde kalan %74 engelli kısmi felçli olan ..."ın banyo yaptırılmak üzere getirildiği hamamda, sıcak su çeşmesinden zemine taşan sıcak suyun içine yere düşmesi sonrasında vücudunda yanıklar oluşmasına ve bir süre hastanede yattıktan sonra bu yanığa bağlı ve yanı sıra kendisinde var olan hastalıkların birleşen etkisi ile vefat ettiği olayda; sanığın olaydan önce, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiş olan engelli bakım elemanı sanık ...’e 06.01.2011 tarihinde, hastaların yalnız bırakılmaması hususunda yazılı uyarıda bulunduğu, yine olaydan önce, bakım merkezinde görevli personelin, engelli bakım ve gözetim konusunda hassasiyet göstermesi konusunda yasal uyarıları içeren ilanlar yaptığı anlaşılmakla, mevcut koşullarda sanığın alabileceği başkaca herhangi bir tedbir bulunmadığı gözetilmeksizin, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
2-Vekili bulunmayan, ölenin oğlu ..."ın 19/12/2013 tarihli ifadesinde, sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve hakkında katılma kararı da verilmemesi karşısında, müşteki lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Gerekçeli karar başlığında, "26/05/2011" olan suç tarihinin "08.06.2011" olarak yazılmış olması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.