14. Hukuk Dairesi 2016/13823 E. , 2017/7231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.03.2016 gün ve 2016/838 Esas - 2016/3351 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... Vergi Dairesi Müd. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... kendi adına asaleten, ... ve ... adına velayeten verdiği dava dilekçesinde, eşi ..."nın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/1445-1665 E. K. sayılı kararında 30.08.2008 tarihinde vefat eden babası muris ..."nın mirasını gerçek ret beyanında bulunduğunu, muris ..."nın annesi ..."nın 26.11.2009 tarihinde öldüğünü, eşi ... muris ..."nın mirası reddetmesi sebebiyle muris ..."ya ait ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/496-604 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde kendisi ve çocuklarının mirasçı olarak gösterildiğini, muris ..."nın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine, TMK 611/1 maddesi gereğince davacı ..."nın, eşi ..."nın mirası reddetmesi üzerine asaleten miras hakkı bulunmadığından kendi adına açmış olduğu davanın reddine, davacılar ..., ... ve dava açıldıktan sonra doğan ... ... yönünden davanın kabulüne ve muris dedeleri ..."nın terekesi borca batık olduğundan bu davacılar yönünden TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddedine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Dairemizin 17.03.2016 tarih, 2016/838-3351 E. K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Mahkemece yapılan araştırmalarda muris ..."nın ölüm tarihi esas alınmadan, muris ... adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1859 parsel sayılı taşınmazda 04.05.2012 tarihinde, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1868 parsel sayılı taşınmazda muris ..."ya ait 1/4 hisse üzerinde 06.05.2011 ve muris ..."ya ait 1/4 hisse üzerinde 04.05.2012 tarihinde intikal işlemlerinin yapıldığı, yine murise ait 33 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 06.05.2011 tarihinde ..."e satıldığı anlaşılmasına rağmen, muris ... adına kayıtlı taşınmazlardaki ya da muris ..."ya miras hissesi olarak kalan annesi ..."ya ait taşınmazlardaki işlemler sebebiyle mirasçıların mirası kabul anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadıkları araştırılmadan hüküm kurulduğu görülmüştür.
Ayrıca, ... ... adına usulüne uygun açılmış bir dava bulunmamasına rağmen onun hakkında da karar verilmesi de yerinde değildir.
Hükmün bu şekilde bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onanmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 17.03.2016 tarih, 2016/838-3351 E. K. sayılı ilamıyla onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.03.2016 tarih, 2016/838-3351 E. K. sayılı ilamıyla onama ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.