Esas No: 2016/3606
Karar No: 2017/218
Karar Tarihi: 17.01.2017
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Görevi yaptırmamak için direnme - Terör örgütü propagandası yapmak - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme - Toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23 maddede belirtilen aletlerle katılma - Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara ve zor kullanmaya rağmen kendiliğinden dağılmama - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3606 Esas 2017/218 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/3606 E. , 2017/218 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işlemek, Görevi yaptırmamak için direnme,
Terör örgütü propagandası yapmak, Tehlikeli
maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el
değiştirme, Toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23.
maddede belirtilen aletlerle katılma, Kanuna aykırı
toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara ve zor
kullanmaya rağmen kendiliğinden dağılmama
Hüküm : 1-TCK"nın 220/6 maddesi delaletiyle TCK"nın 314/2,
31/3 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 31/3, 50/3,
52/1-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
3-TCK’nın 265/1-3-4, 31/3, 50/3, 52/1-4 maddeleri
uyarınca mahkumiyet,
4-TCK’nın 174/1-2, 31/3, 52/2 maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
5-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 31/3, 50/3,
52/1-4 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
6-2911 sayılı Kanunun 33/1-2. cümlesi, TCK’nın 31/3,
50/3, 52/1-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamında bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği görevlilerince düzenlenen görüntü/dvd inceleme/tespit tutanağında suça sürüklenen çocuğun başka bir olay dolayısıyla 23.08.2010 günü yakalanarak göz
altına alındığında çekilen fotoğrafı ile 15.02.2011 günü meydana gelen olaylarda olay anında çekilen fotoğrafları kıyaslandığında, suça sürüklenen çocuğun teşhisinde tereddüt bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, görevi yaptırmamak için direnme ve terör örgütü propagandası yapmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kolluk görevlisine karşı hukuksal anlamda tek bir fiil ile gerçekleştirilmesi nedeniyle aynı nev"iden fikri içtimanın koşulları gerçekleşmiş olmasına karşın, suça sürüklenen çocuk hakkında anılan suçtan tayin olunan cezanın TCK"nın 43/2. maddesi ile artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Gerekçeli karar başlığında suç adının "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" yerine "silahlı terör örgütüne üye olma" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş olup; suça sürüklen çocuğun yüzü kapalı şekilde molotof kokteyli atmak suretiyle üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği anlaşılmakla, hakkında bu suçtan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 265/4. maddesi gereğince yapılan artırımda “suçun silahla işlenmesi” yerine “suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak işlenmesi” şeklinde belirtilmesi sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği saptanarak,
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip suça sürüklenen çocuğun suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmama ve toplantı ve yürüyüşlere silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılma suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan kurulan hükümde, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin lehe olan yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ettikleri ve suç tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmamış olduğu dikkate alınarak bu suç yönünden hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediği hususu tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçundan kurulan hükümde dosya kapsamında bulunan ekspertiz raporunun ve Bomba İmha ve İnceleme Büro Amirliği tarafından tanzim edilen inceleme raporunun belge niteliği bulunmayan tasdiksiz fotokopisine dayanılarak karar verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1 maddelerine muhalefet etme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelenmesine gelince; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, suça sürüklenen çocuğa atılı suçların, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemiyle işlendiği ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Suç tarihinde yaşı küçük olan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçtan yargılama yapma görevinin hükümden sonra yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 12 ve 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddeleri uyarınca Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunun gözetilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.