12. Ceza Dairesi 2017/6803 E. , 2019/12040 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/2, 22/3, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Müşteki ... vekili
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ..., katılanlar vekilleri ve müşteki ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Müşteki ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; sanık ... hakkında mahkemece kurulan hükmü; katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan müşteki ... vekilinin temyiz ettiği ve temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık ...’nin mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, sanık ... ve katılanlar vekillerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."nin tayin edilen cezaya, kusur tespitine, lehe hükümlerin uygulanmamasına, esrar maddesi alarak araç kullanmadığına, kararın hakkaniyete aykırı olduğuna; katılanlar vekillerinin tayin edilen cezaya, kararın katılanlar lehine bozulması talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosyada mevcut sanık ..."ye ait sürücü belgesinin incelenmesinde; "A2BE" sınıfı sürücü belgesi sahibi olduğu ve E sınıfı sürücü belgesinin sürme yetkisi verdiği otobüs türü araçla kaza yaptığı anlaşılmakla, sadece E sınıfı sürücü belgesinin geri alınması gerektiği gözetilmeksizin, hem A2 hem de E sınıfı sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (B) bendinin (4) numaralı paragrafında yer alan "A2" ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, sanık ... müdafii ve katılanlar vekillerinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafiinin kusur tespitine, eksik incelemeye, tayin edilen cezaya, lehe hükümlerin uygulanmamasına; katılanlar vekillerinin tayin edilen cezaya, kararın katılanlar lehine bozulması talebine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin, hakkaniyet, hak ve nesafet ilkeleri nazara alınarak uygulanması gerektiği gözetilmeden; mesleği şoförlük olan evli bir çocuklu sanık ... hakkında 3 yıl süreyle ehliyetin geri alınmasına karar verilmesi,
2-Taksirli suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı ve sanıkların birlikte suç işlemedikleri hususları dikkate alınarak, yargılama giderinin sanıklardan neden oldukları oranda tahsiline karar verilmesi yerine eşit şekilde sorumlu tutulmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilleri ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.