BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 Esas 2022/917 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/936
Karar No: 2022/917
Karar Tarihi: 08.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 Esas 2022/917 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/936
KARAR NO : 2022/917
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkillerinden ...'e ait ... plakalı aracın 27/04/2018 tarihinde ... yönetiminde Menderes-Kuşadası yolunda ilerlerken bu araca, Menderes Çamönü Mahallesi'nde bulunan kavşaktan ana yola fırlayan davalı ... yönetimindeki ... plakalı sayılı aracın çarpması sonucunda dava konusu trafik kazasının oluştuğunu, Menderes Jandarma Trafik Tim Komutanlığı tarafından tutulan kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşunda davalı sürücünün asli, müvekkili ...'e ait aracı kullanan sürücünün ise tali kusurlu olduğunu, davalı sürücünün ana yola geçmek için kullandığı kavşakta kendi yönünde "DUR" tabelası bulunmasına rağmen durmayarak, trafiği kontrol etmeden ana yola fırladığını, davalı sürücünün kaza sırasında alkollü olduğunu ve bu nedenle olay yerinden kaçtığını, davalının 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 47/c ve 48. maddelerini ihlal ettiğini, müvekkillerinden ...'in ev hanımı olduğunu ve evinin, eşinin, kendisinin ihtiyaçlarını karşılayabilir durumda iken kaza sebebiyle bunları yapamaz hale geldiğini, başkalarının destek ve bakımına muhtaç olduğunu; ...'in yarış atı yetiştiriciliğinde ülkemizin önemli bir ismi olduğunu, oğulları ile birlikte kendi çiftliklerinde yarış atı yetiştirdiğini, yıllarca yarışlara hazırlanan atların bu müvekkilinin hastanede olması, oğullarının da kendisi, anneleri ve diğer yaralı ile ilgilenmeleri sebebiyle yarışlara katılamadığını, at çiftliğindeki görevlerini yerine getiremediği gibi evinin olağan işlerini de göremediğini; ...'in eşinin ailesinin sahip olduğu bakkalda ve at çiftliğinde ailesine yardımcı olmakta iken yaşanan bu kaza sebebiyle günlük ev işlerini dahi yapamaz hale geldiğini, müvekkili ...'in yüzünde kalıcı iz kaldığını, müvekkili ...'in ... plakalı aracın sahibi olduğunu, araç sahibi olan bu müvekkiline yapılan ödemenin kusur oranına ve aracın piyasa değerine uygun olmadığını, ödeme yapılırken aracın değerinin 58.000,00-TL olduğu varsayılmasına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından % 25 kusur düşülerek 49.162,00 TL ödeme yapıldığını, hasarsız 2012 model "Volkswagen Caddy Kombi 1.6 TDİ (102) Comfortline" kamyonet vasıflı aracın kaza tarihindeki piyasa değerinin 65.000,00-TL olduğunu, eksik ödeme yapıldığını belirterek, müvekkillerinden ... için; şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, müvekkillerinden ... ve eşi ... için; evinin ve ailesinin ihtiyaçlarını giderebilmek için iyileşme süresine göre bu süreye denk gelen bakıcı parasının belirlenerek şimdilik 1.000,00-TL bakıcı ücretinin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, müvekkili ... için; geçirmiş olduğu kaza sebebiyle çektiği psikolojik sıkıntıları sebebiyle 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı araç sürücünden tahsiline, müvekkillerinden ... için; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olması kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, müvekkillerinden ...'in geçirmiş olduğu kaza sebebiyle çektiği psikolojik sıkıntılarından dolayı 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı araç sürücüsünden tahsiline, müvekkillerinden ... için; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının ve 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, müvekkillerinden ...'in geçirmiş olduğu kaza sebebiyle çektiği psikolojik sıkıntılarından dolayı 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı araç sürücüsünden tahsiline, müvekkillerinden ... için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olması kaydı ile; aracının pert olması nedeniyle eksik ödenen bedelin belirlenerek şimdilik 1.000,00-TL eksik araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine, davalı ... adına kayıtlı ... plakalı araç üzerine mahkememiz kararı kesinleşinceye kadar HMK'nın 406 ve İİK'nın 257. maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 14/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı ... için toplam 2.176,37 TL geçici iş göremezlik tazminatının 27/04/2018 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 15.147,96 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 507,38 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesine; davacı ... için toplam 2.176,37 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 507,38 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesine; davacı ... için 483,63 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesine; davacı Hüseyin için 11.838,00 TL araç bedelinin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin kaza sırasında alkollü olmadığını ve kaza yerinden kaçmadığını, kazadan hemen sonra müvekkilinin kızının ve yeğeninin olay yerine intikal ettiğini, müvekkilini hastaneye götürdüklerini, müvekkilinin kaza sonucunda bir çok yerinin ezildiğini ve boynunda ciddi hasar oluştuğunu, gerekli müdahalelerinin yapıldığını, alkol testinin uygulandığını, kaza anında alkolsüz olduğunun belirlendiğini, bu belgelerin getirtilmesini istediklerini, müvekkilinin kazadan hemen sonra hastaneye götürülmesi nedeniyle alkol durumunun belirlenemediğini, tarafın istediği iş göremezlik tazminatı ile hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı sürücü ...’in trafik kurallarına uymayarak kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın KTK gereği başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkiline herhangi bir belge sunmadığını, dava şartının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının belirlenmesi, kusur oranı konusunda rapor aldırılması gerektiğini, müvekkilinin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın iş göremezlik oranının belirlenmesi için dosyanın ATK 3.İhtisas Kurulu'na gönderilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı isteğinin teminat kapsamı dışında kaldığını, yine geçici bakıcı tazminatı isteğinin de SGK’nın sorumluğunda olduğunu, müvekkilinden istenemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek üzere kazanın iş kazası olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, zarar hesabı yapılırken aktüerden rapor aldırılması gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi ve hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indiriminin yapılmasının gerektiğini, hatır taşıması ile müterafik kusur indiriminin mahkeme tarafından resen gözetilmesi gerektiğini, dava tarihine kadar müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmamış olması halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, yürütülecek faizin ise yasal faiz olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, ekonomik-sosyal durum araştırması, tanık anlatımları, Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../... Esas sayılı dava dosyası, SGK yazısı, kusur raporu, iş göremezlik raporları, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE ;
Dava; trafik kazasına dayalı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “27/04/2018 tarihli kazanın ne şekilde oluştuğu, kazanın oluşunda kimin, ne oranda kusurlu olduğu, bu kaza nedeniyle davacılardan ..., ... ve ...'in sürekli ve geçici iş göremezliklerinin oluşup oluşmadığı, varsa süresinin ve oranının ne olduğu, davacıların iş göremezlikleri ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, davacılar ..., ... ve ...'in varsa sürekli ve geçici iş göremezliklerine göre uğradıkları maddi zararlarının ayrı ayrı ne miktar olduğu, bu davacıların manevi zararlarının bulunup bulunmadığı, koşulları var ise her bir davacının ne miktar manevi tazminata hak kazandıkları, davacılardan ... yönünden; bu davacıya ait ... plakalı araçta oluşan hasar miktarının ne olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşılar düzeyde olup olmadığı, zarar miktarına göre eksik ödeme olup olmadığı ve miktarının ne olduğu, davacılar ... ve ...'in bakıcı ücretine hak kazanıp kazanmadıkları, hak kazanmış iseler ne miktar bakıcı ücreti isteyebilecekleri, davalıların davacıların zararından dolayı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatı isteğinin davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, davalıların temerrüdünün hangi tarihte oluştuğu” konularındadır.
... plakalı “kamyonet” türünde aracın kaza tarihini de kapsar şekilde ZMMS poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Poliçede bedensel zararlarda teminat limiti kişi başına 360.000,00 TL olarak; kişi başı sağlık gideri de 360.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Davacılar vekili bu davada davacılar ..., ... ve ... yönünden iş göremezliklerine dayalı maddi ve manevi tazminat, bakıcı gideri; davacı ... yönünden aracının hasara uğraması nedeniyle hasar bedeli isteğinde bulunmuştur. Manevi tazminat isteği sadece davalı sürücüye karşı yöneltilmiştir.
Mahkememizce dava konusu 27/04/2018 tarihli kaza nedeniyle davalı sürücü hakkında düzenlenen alkol raporu örneği ile hasar dosyası örneği ve ceza soruşturmasına ilişkin dosya örneği getirtilmiş, davacı ve davalı tarafın gösterdiği tanıklar dinlenmiş, davacıların tedavi evrakları getirtilerek iş göremezliklerine ilişkin rapor aldırılmış, dava ve hasar doyası üzerinde kazayla ilgili kusur durumuna ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve zarar miktarı konusunda hesap uzmanı bilirkişiden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davacı tanığı ... anlatımında; “Ben kaza günü amcam ...’e ait ... plakalı aracın sürücüydüm. Bu aracın ön sağ koltuğunda babaannem ..., arka koltukta ise annem ... ile dedem ... oturuyordu. Sabah saat: 9;00 sıralarıydı. Buca’dan Menderes üzere Çine’ye gidiyordum. Çamönü kavşağına geldiğimde ana yol üzerinde 50 km. hızla seyir halindeydim. ... plakalı araç benim sol tarafımdaki kavşaktan durmadan benim önüme doğru geldi. Bu aracın çok hızlı olduğunu söyleyemem ancak durmadan ve kontrolsüz bir şekilde geldi. Ben bu aracı gördüğümde aracımı direksiyonunu sağa doğru kırdım ancak çarpmayı engeleyemedim. Bu aracın ön teker ve kapı kısmı benim aracımın ön sağ far ve köşe noktasına çarptı. Sağa kırınca aracım sağ taraftaki inşaat alanına girdi. Kaldırıma çıktığımı biliyorum. Zaten büyük hasarı orada aldı. Araçtan indiğimde bağırışma sesleri vardı. Olayın şokuna girdiğim için kimin ne şekilde yara aldığını ilkin farkedemedim. Aracımın sağ koltuğunda oturan babaannemin emniyet kemeri bağlıydı ancak arka koltukta oturanların emniyet kemerleri bağlı değildi. Ben kazadan sonra diğer araç sürücüsünü hiç görmedim, kaçmış olabileceğini düşünüyorum. Jandarma alkol muayanesi için geldiğinde sürücü yoktu. Kaza sonrasında davalı taraftan herhangi bir parasal yardım olmamıştır. Bizim aile şirketimiz ve yarış atlarımız ile marketimiz bulunmaktadır. O gün de Menderes’in Çile köyündeki çiftliğimize gidiyorduk. Davacı ... ev hanımıdır. Annem de ... de ev hanımıdır. Davacı ... at çiftliğinin resmi olarak sahibidir ve markette de görev yapmaktadır. Ne miktar geliri olduğu konusunda bilgim yoktur. Dedem ... ise yarış atı menerejeridir. Davacı ...'in aylık 10.000 TL ile 15.000 TL arasında değişen geliri bulunmaktadır. Normalinde çiftliğin aylık geliri 100.000 TL civarındadır. Kazanın olduğu dönem yarışların olduğu dönemdir. O dönem davacı ... atların başında duramadı. Zira; at yetiştiriciliği özel bir iştir ve uzmanlık gerektirir. ...'in atlarla ilgilenememesi nedeniyle atlarda rahatsızlık oldu ve gelir kaybı yaşandı. Şu an 20 tane attan 1 tanesi koşar durumdadır. ...'in 65 yıllık tecrübe ve bilgisi söz konusudur. Kendisi yurdışında Arabistan kralı ile çalışmış ve büyük başarıları elde etmiştir, hipodrumda da bilinen üç beş isimden birisidir. Dolasıyla onun işini bizlerin ve diğerlerinin yapması mümkün değildir. Kaza noktasında ayda neredeyse bir kez kaza yaşanmaktadır. Köy halkının yoğunlaşan bu trafiğe alışamadığını düşünüyorum. Kaza günü hava güzeldi. Herhangi bir yağış yoktu. Yol da asfalt yoldu, trafik yoktu ve görüş açıkt. Ben kaza sırasında olabildiğince sağa kaçtım. Bu nedenle çarpışma noktası sağ şerittir. Kazadan sonra karşı aracı kontrol ettim. Teker kısmında hasar vardı. Aracın içinde kimseye görmedim ancak tek kişi olduğu söylendi. Başka hiç kimse yoktu.” demiştir.
Davacı tanığı ... anlatımında; “Benim Menderes ilçesine bağlı Çile köyünde at çiftliğim bulunmaktadır. Kaza günü sabah 9;30 sıralarında beni oğlum ... telefonla aradı “kaza yaptığını, babaannesi ile dedesinin yaralandığını” söyledi. Ben de aracımla birlikte olay yerine gittim. Haber almamla olay yerine varmam arasında 5 dakika geçmiştir. Ben kaza yerine gittiğimde ...'in aracı sağ kaldırımın üzerindeydi. Diğer araç ise yolun sağ tarafındaydı ancak yolun üzerindeydi. Oğlumun aracının ön tarafı komple gitmişt. Diğer aracın sağ ön kapısı ile ön çamurluğun birleştiği yer hasarlıydı, hafif bir çökme vardı. Ben gittiğimde karşı araç sürücüsünün aracı içinde kimse yoktu. Şoförü oralarda değildi. Ben kendisinin kaçtığını düşündüm. ...’in aracının içinde ise annem ... ön sağ koltukta idi. Kalçalarında platin olduğu için henüz araçtan çıkmamıştı. Kan yoktu ancak sonradan kaburgalarının kırıldığını öğrendik. Sonrasında ambulansı çağırdım ve hastaneye götürüldüler. ..., ... ve ... bu kaza nedeniyle tedavi gördüler. Eşim ... ayakta tedavi gördü ancak ... ve ... 6-7 gün hastanede yattılar. Aynı odada kaldılar. Daha sonrasında da taburcu olduktan sonra evde sürekli 1,5 ay yattılar. Gündüzleri kardeşlerim bakıyordu. Geceleri ise benim eşim ve diğer kardeşlerim bakıyordu. Babam ... Türkiye’de yarış atı antrenerlüğü konusunda iki üç isimden biridir. Kendisinin uzun süre yaralı yatması sebebiyle at çiftliğinde ciddi bir maddi zarar yaşanmıştır. Babam ayrıca başka atların da atrenörlüğünü yapıyordu. Kendisinin aylık geliri ortalama 30-35.000-TL’den aşağı düşmüyordu ancak bu kaza sonrasında bütün atları bırakmak durumunda kaldı. Şu anda emekli maaşı alıyor. Annem ve eşim ev hanımıdır. Eşim ... arada sırada marketimizde çalışıyordu. Şu an o işi de yapamamaktadır. ...’in yolda yürümesi bile kaza sonrasında değişmiştir. Bu aşamadan sonra at atnerenörlüğünü yapması mümkün değildir. Köydeki esnaflardan ... ve diğerleri karşı araç sürücüsünün acemi olduğunu ve her an kendisinin bir kaza yapmasının olası olduğunu söylediklerini belirtmişlerdir. Ben kaza yerine geldiğimde kazaya karışan bu iki araç arasında 2,5 metre kadar mesafe vardı” demiştir.
Davacı tanığı ... anlatmında; “Ben dava konusu kazayı görmedim ancak kaza sonrasında kardeşim ... beni telefonla arayarak kazadan haberdar etti. Ben kaza yerine gitmedim ancak Bozyaka Devlet Hastanesi’ne gittim. Orada babam ...'i gördüm. Gözleri ve kulakları kanla doluydu. Kıyafetleri de tüm kan içindeydi. Annemi başka bir hastaneye götürmüşle. Daha sonra geldi. ... de annem ... ...le birlikte Bozyaka Devlet Hastanesi’ne geldi. Davacı ... ayakta tedavi gördü ve aynı gün taburcu edildi. ... ve ... ise 6-7 gün hastanede kadılar. Durumları çok kötüydü. Kız kardeşim, ben ve oğlan kardeşim birlikte yanlarında refakatçı olarak kaldık, sonra taburcu edildiler. Durumları yine kötüydü. Ağrıları vardı. Yaklaşık 1,5 ay evde yattılar ve kendilerine gelemediler. Ayağa kalkmalarına biz yardımcı olduk. Şu an babam ... araba dahi kullanamamaktadır. ... yarış atlarının menejerliğini yapıyordu ancak bu kaza sonrasında atlarla ilgilenemedi, yerine çocukları bakmaya çalıştı ancak onlar ... gibi ilgilenemediler. O dönemde atlar sakatlandı. İyi atları vardı ancak yarışa katılamadı. Gelir kaybı yaşandı ancak miktarını bilmiyorum. Benim davacıların aylık kazançları konusunda bilgim yoktur. ... ile ... ev hanımıdır. ...’in kaza nedeniyle yüzünde iz kaldı. Bildiğim kadarıyla geçmedi. Kaza sonrasında davacılar ... ve ... kendi işlerini yapamaz duruma gediler. Ev işleri ve çarşı işleri gelinimiz ... ve kardeşlerim tarafından yerine getirilmektedir. Davacı ... 72 yaşındadır. Eşi ... de 70 yaşındadır. Kaza sonrasında ... atların gerekli bakımını yapamadığı, atlar düzgün beslenemediği, usulüne uygun koşturulmaları sağlanamadığı için atlar sakatlanmıştır. Babam kaza sebebiyle yürümekte zorlandı ve yamuk yürümeye başladı. O nedenle de işlerini göremedi.” demiştir.
Davacı tanığı ... anlatımında; “Dava konusu kazayı görmedim. Kazadan kardeşim haberdar etti. Diğer kız kardeşim ... ile birlikte hastaneye gittik. Babam ...’in durumu ağırdı. Burnu ve kaburgaları kırıktı Annem ...'in de kaburgaları kırıktı. İkisi 6-7 gün hastanede yattılar. Ayrıca evde de 1,5 ay kadar kendi ihtiyaçlarını karşılayamadan yattılar. Onlara kardeşlerimle birlikte baktık. ... ayakta tedavi gördü. ...’in kaza sonrasında yürüyüşünde bozukluk oluştu. Psikolojisi de bozuldu. Eğimli yürümektedi. Kendi doğal ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar ancak yemek, temizlik, çamaşır, alışveriş gibi işleri yengem ve kardeşlerim tarafından karşılanmaktadır. Annem ve babam sadece namazlarını kılabilmektedir. Babam ... at çifliği ile de ilgilenememektedir ancak abim arabasıyla götürürse gezme amaçlı gitmektedir. Söz konusu kaza sonrasında yarış atları ile ilgilenen olmadığı için atlarda rahatsızlık oluştu. Ben ...’in kaza öncesindeki gelir durumu ile kaza sonrasındaki gelir durumu konusunda bilgi sahibi değilim ancak gelirinde azalma olduğunu biliyorum. Davacı ...’in kaza sonrasında konuşmasında değişiklik oldu. Pek konuşmamaya başladı, içine kapandı.” demiştir.
Davalı tanığı Işık Pek anlatımında; “Ben olay günü arkadaşımla birlikte kaza yerine yaklaşık 500 metre mesafede bulunan kafede oturuyordum. Okul servis işi ile uğraşıyorum. Davalı ... seraların olduğu bölgeden karşı tarafa doğru gidiyordu, yani Çamönü köyüne girecekti. İleride küçük bir kavşak vardı. ... köye doğru girerken kavşağın hemen yakınında iken, davacıların içinde bulunduğu araç İzmir yönünden geliyordu. Ben araçların hızlarını bilmiyorum ancak ...'un aracının yaklaşık 27-30 metre arasında sürüklendiğini ve aracının ters yöne döndüğünü biliyorum. Diğer araç ise orada bulunan ...ın demirlerinin üzerine çıktı. Orada kaldırım yoktu. Yolun yan tarafındaki mucur atılan bölgeye girdi. Daha sonra ben davalı ...’un yanına gittim. Bana boynunun ağrıdığını söyledi. Kendisine yere yatırdım. Ayrıca diğer araçtaki yaralılara baktım ve su götürdüm. Daha sonra davalı ...’un yeğeni geldi. Yeğeni de boynunun ağrıdığını söyleyen ...’u hastaneye götürdü. Bu esnada olay yerine henüz jandarma ve ambulans gelmemişti. Diğer araçtaki yaşlı amcanın burnu kanıyordu. Teyze ise şoktaydı. Daha sonra ben davacıların olay yerinden ayrıldıklarını görmedim. Davalı ...’un olaydan kaçması gibi bir durum söz konusu değildir.” demiştir.
Davalı tanığı ... anlatımında; “Ben olay günü kaza yerinin bulunduğu kavşakta işletmekte olduğum dükkanda duruyordum. Bu nedenle kazayı gördüm. Davalı ... yönetimindeki araç ile kavşaktan Çamönü köyüne gitmek üzere yaklaşık 1 metre kadar aracının burnunu yola doğru çıkarttı. Yolu kontrol etti. Ben davalı ...’in aracının belirtiğim noktada durakladığnı gördüm. O sırada ... yönetimindeki araç İzmir yönünden ve yolun sol şeridinden geliyordu. Hızı 120-130 km civarındaydı. Şayet bu araç sağ şeritten geliyor olsaydı kaza gerçekleşmezdi ve kurtarabilirdi ancak ...’in aracının burnunu 1 metre yola doğru çıkartması ile birlikte diğer araç, davalı ...’in aracına hızlı bir şekilde çarptı. Çok güçlü bir patlama sesi oldu. Davalı ...’in aracı bu çarpmanın etkisiyle yaklaşık 25-30 metre kadar sürüklendi. Diğer araç ise 4-5 tane sınır direğine çarpmak suretiyle ancak durabildi ve sağ tarafa, yolun dışındaki kaldırıma çıktı. Ben bu araç içinde bulunan kişilere su götürdüm. Pamuk, tendürdiyot vs götürdüm. Pansuman yaptım. Davalı ... de yeğeni tarafından hastaneye götürüldü. Kendisinin olay yerinden kaçması gibi bir durum söz konusu değildir. Zira; olduğu yerden hiç kımıldamamıştır. Kendisi hastaneye götürüldükten sonra olay yerine jandarma gelmiştir. Ben davacı tarafın içerisinde bulunduğu aracın ön tarafından darbe aldığını, araçta büyük zarar olduğunu biliyorum ancak miktarını bilemem. Ben dükkanın içindeydim ancak benim görüş alanımın yaklaşık 10-20 metre uzağında idi. O nedenle kazayı net gördüm. Davalı ...’in kazadan kaç dakika sonra hastaneye götürüldüğünü bilmiyorum. Davalı ...’in bugüne kadar içki içtiğini görmedim. Kendisi hiç içki içmez. O gün de alkolllü değildi. Deneyimli bir sürücüydü. Davalı ...’in aracı da büyük hasar görmüştü ve pert haliydeydi.” demiştir.
Davalı tanığı ... anlatımında; “Ben dava konusu kazayı görmedim ancak evim kaza yerine 300-400 metre mesafededir. O gün bir çapma sesi duydum ve aracımla birlikte evden çıktım, kaza yerine geldim. Kaza yerinde dayım davalı ...i ve aracını gördüm. Davalı ... midesinin bulundığını ve başının ağrıdığını söyleyince beyin kanaması geçirdiğinden şüppelendim. Başında şişlik de vardı. Kendisini aracıma bindirerek Nevvar Salih İşgören Hastanesi’ne götürmek üzere yola çıktım. Yoldayken jadarma aradı. Kendilerine gittiğimiz hastaneyi söyledim. Daha sonra Nevvar Salih İşgören Hastanesi’ne gittik. Orada emar cihazının arızalı olduğunu söylediler ancak davalı ...’in orada kan testi yapılmak üzere kanı alındı. Daha sonrasında Yeşilyurt Hastanesi’ne gittik. Dayımda kesinlikle alkol yoktu. Raporda da bu durum belirgindir. Kaza yerinde araçlardan dayıma ait araç kazanın olduğu yani çarpmanın olduğu noktadan yaklaşık 20 metre ileride yolda duruyordu. Davacı tarafa ait araç ise ... emlakçının olduğu yerde yani yolun dışında duruyordu. Davalı ...’in aracının ön sağ çamurluğu gitmişti. Diğer araçta ise büyük ihtimal tel direklere çarptıktan sonra oluşan hasar vardı ve bu hasar aracın ön kısmındaydı. Davalı ...’in kaza yerinden kaçma gibi bir durumu söz konusu değildir. Benim davalı ...’i hastaneye götürmem ile ilgili dava konusu kazanın gerçekleşmesi arasında yaklaşık 5 dakika süre geçmiştir.” demiştir.
Davalı ... vekili diğer tanıkları ..., ... ve ...'in dinlenmeleri yönündeki isteklerinden vazgeçtiğinden ve davacılar vekili de vazgeçmeye muvafakat ettiğinden bu tanıklar dinlenmemiştir.
Ege Ünv. Tıp Fak. Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince davacılardan ...’in sakatlık oranının % 0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 1,5 ay olduğu; ...’in sakatlık oranının % 0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 10 gün olduğu; ...'in sakatlık oranının % 2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 1,5 ay olduğu bildirilmiştir. Bu raporda davacılardan ... yönünden; kişinin kazaya bağlı ruhsal şikayetlerinin olduğu ancak hiç psikiyatri başvurusu olmadığını bildirdiği, mahkemece istenmesi halinde kişinin tam teşekküllü bir hastanenin ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde 6 ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 psikiyatri uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını belirtir bir rapor aldırılarak ana bilim dallarına gönderilmesi durumunda olaya bağlı psikiyatrik arızası dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılabileceği bildirilmiştir.
Davacı ... için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 21/10/2020 tarihli raporda; kişide davaya konu olan kazaya bağlı travma sonrası stres bozukluğu hastalığının olduğu, hastalığının düzenli tedaviden fayda gördüğü ve tedavi ile remisyonda olduğu, hastalığının kalıcı olmadığı bildirilmiştir.
Davacı ... için bu raporun ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 29/12/2020 tarihli raporda da; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelikten faydalanılarak değerlendirme yapıldığında, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalının 21/10/2020 tarihli raporu dikkate alındığında davacıda kazaya bağlı kalıcı fonksiyon kısıtlılığı veya arızanın olmadığı, sakatlık oranının % 0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 10 gün olduğu bildirilmiştir.
İzmir SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; davacılara 27/04/2018 tarihinde geçirmiş oldukları kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, aylık gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Davalılar dava öncesinde 05 Eylül 2018 tarihinde tebliğ edilen dilekçeleri ile sigorta şirketine başvurarak kazaya dayalı maddi ve manevi tazminat ödemesi yapılmasını istemişlerdir. Bu dilekçeleri ekinde kaza tespit tutanağı, davacı ... ve ...’nin tedaviye ilişkin randevu belgesi, davacı ...’ın rapor, davacıya ait aracın ruhsat ve muayene raporu, poliçe ve ibraname örneklerini sunmuşlardır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; ... plakalı araç sürücüsü ...’a 2918 sayılı kanunun 84/h maddesini ihlalinden dolayı asli kusur verildiği; diğer araç sürücüsü ...’in de 52/1-a maddesini ihlalinden dolayı kusurlu görüldüğü belirlenmiştir.
Dava konusu kaza ile ilgili ceza yargılamasını yürüten Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin .../... Esas sayılı dava dosyasında adli trafik kaza uzmanı tarafından düzenlenen 09/06/2021 tarihli raporda özetle; davalı sürücünün 2918 sayılı KTK’nın 84. maddesinde belirtilen sürücülere ait asli kusurlardan kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşunda asli derecede kusurlu olduğu, sürücü ...’in ise aynı kanunun 84. maddesinde belirtilen diğer kusurlardan 52/1-a maddesini (araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak) ihlal ettiğinden kazanın oluşunda tali kusurlu olduğu bildirilmiştir. Aynı raporda davalı sürücünün ... protokol numaralı doktor raporuna ve dava dışı sürücü ...’in ... test numaralı alkolmetre raporuna göre alkolsüz oldukları bildirilmiştir. Aynı dosyada İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22/09/2021 tarihli raporda da; davalı sürücü ...’un asli, sürücü ...’in tali kusurlu oldukları bildirilmiştir.
Mahkememizce hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi ... 13/09/2021 tarihli kök raporunda özetle; dava konusu olayla ilgili Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasına sunulan kusur raporunda, ... plakalı araç sürücüsünün (davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu araç) asli kusurlu, ... plakalı araç sürücüsü davalı ...’un tali kusurlu tespit edildiğini, dosyada oransal kusur tespitinin bulunmadığını, gerek davacıların araç içi yolcu konumunda olup kazanın oluşumuna dair kusurlarının olmaması ve dava dilekçesinin yorumlanmasının (müteselsillik esası-kusur esası) mahkemenin yetkisinde olması gerekse kusurun tespitinin normatif bir değerlendirmeyle mümkün olması ve sadece hâkimin yetkisinde olması ilkesi gereği tazminatların herhangi bir kusur durumu gözetilmeden hesaplandığını; davacılar ..., ... ve ... adına ödeme yapılmadığını, davacı ... adına 28/05/2018 tarihinde 26.511,75 TL araç hasar bedeli ödendiğini, hesaplamada Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin son ilke kararları gözetilerek, işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre % 10 artırım ve % 10 iskonto esasına dayalı hesaplama yöntemi kullanıldığını, zarar süresinin (bakiye yaşam süresi) tespitinde TRH-2010 yaşam tablosunun esas alındığını, davacı ... bakımından; dava dilekçesinde bu davacının yarış atı yetiştiriciliği yaptığı, bu işi oğulları ile yürüttüğünün belirtildiğini, mahkemece yaptırılan ESD araştırmasında davacının emekli olduğu, emekli gelirinin bulunduğu hususunu tespit edildiğini, SGK tarafından dosyaya gönderilen yazıda davacının olay tarihinde emekli aylığı aldığının belirtildiğini, davacının olay tarihinde pasif dönem içinde olduğunun belirlendiğini ve hesaplamada AGİ hariç net asgari ücretin kullanıldığını, davacının sürekli iş göremezlik orannda Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulunun 11/03/2021 tarihli raporunda tespit olunan % 4,1 oranın hesaplamaya esas alındığını, aynı raporda geçici iş göremezlik süresinin 1,5 ay olarak tespit edildiğini, kusur bölümünde açıklandığı üzere herhangi bir indirim yapılmadığını, kurum cevabında ödeme yapılmadığı belirtilmiş olmakla indirilecek tutar bulunmadığını, 2.176,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, hesaplanan tutarın davalı sigorta şirketinin sağlık giderleri teminat limiti içinde olduğunu, 10.538,29 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, 10.538,29 TL davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminat tutarının 2.176,37 TL olarak; davacı ...’in teminat limiti dâhilinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi tazminat tutarının 10.538,29 TL olarak hesaplandığını, davacı ... yönünden; ev kadını olması nedeniyle AGİ hariç net asgari ücretin kullanıldığını, herhangi bir kusur indirimi yapılmadığını, SGK cevabına göre indirilecek tutarın bulunmadığını, davacıda sürekli iş göremezlik durumu olmadığı için sadece geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, buna göre 2.176,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı istenebileceğini, bu tutarın davalı sigorta şirketinin sağlık giderleri teminatı içinde olduğunu, davacılardan ... yönünden; ev hanımı olduğunu, hesaplamada AGİ hariç net asgari ücretin kullanıldığını, kusurla ilgili bir indirim yapılmadığını, SGK cevabına göre indirilecek tutarın bulunmadığını, sürekli iş göremezlik durum olmadığı için sadece geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, buna göre 483,63 TL tazminat isteyebileceğini, hesaplanan tutarın davalı sigorta şirketinin sağlık giderleri teminat limiti içinde kaldığını, dosya kapsamında davacıların iyileşme süresinde bakıcıya ihtiyaçları olup olmadığı ve süresine ilişkin tespit olmadığından bu konuda hesaplama yapılmadığını bildirmiştir.
Davacıların kaza nedeniyle meydana gelen iş göremezliklerinden dolayı bakım hizmetine ihtiyaçlarının olup olmadığı, varsa ihtiyaç duyulan sürenin ve bu davacıların bakım ihtiyacı oranının ne olduğu konusunda Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan ek rapor aldırılmıştır.
Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/11/2021 tarihli ... sayılı ek raporda; davacı ...’in davaya konu kazaya bağlı olarak yaralanması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, geçici olarak bakıcıya muhtaç olunan süre ile ilgili olarak yönetmeliklerinde bir değerlendirme bulunmamakla birlikte incelenen evrakına göre yaklaşık bir hafta hastane yatışı da olduğu göz önünde bulundurulduğunda olaya bağlı yardıma ihtiyaç duyacağı sürenin 1 hafta olarak kabulünün uygun olacağı bildirilmiştir.
Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/11/2021 tarihli ... sayılı ek raporda; davacı ...’in davaya konu kazaya bağlı olarak yaralanması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, geçici olarak bakıcıya muhtaç olunan süre ile ilgili olarak yönetmeliklerinde bir değerlendirme bulunmamakla birlikte incelenen evrakına göre yaklaşık bir hafta hastane yatışı da olduğu göz önünde bulundurulduğunda olaya bağlı yardıma ihtiyaç duyacağı sürenin 1 hafta olarak kabulünün uygun olacağı bildirilmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişinin raporunu düzenlerken Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenen maluliyet oranından yararlandığı anlaşılmış olup; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 01/07/2021 tarihli, 2020/2210 Esas ve 2021/612 Karar sayılı kararında da vurgulandığı şekilde; maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğinden; hesap uzmanı bilirkişiden; davacı ... yönünden; Ege Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 23/01/2019 tarihli ... sayılı raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen % 2 sakatlık oranı üzerinden değerlendirme ve “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınmak, peşin değer hesabı olarak her yıl % 10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılmak suretiyle; ayrıca duruşma tarihinin 08/02/2022 olması nedeniyle güncel değerler (2022 yılı) üzerinden değerlendirme yapılmak suretiyle; davacıların geçici ve sürekli iş göremezliklerine dayalı olarak isteyebilecekleri tazminat miktarının ayrı ayrı ne olacağı konusunda; eldeki davada davacılardan ... ve ... yönünden 1.000,00 TL bakıcı masrafının da istendiği anlaşıldığından Ege Ünv. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/11/2021 tarihli, ... ve ... sayılı raporlarda her iki davacı için de yardıma ihtiyaç duyacakları süre 1 hafta olarak belirlendiğinden; davacıların, ayrı ayrı bu konuda isteyebilecekleri tazminat miktarının ne olacağı konusunda ek rapor aldırılması yönünde 10/12/2021 tarihli ara kararı oluşturulmuştur.
Hesap uzmanı bilirkişi 28/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; Yerleşik Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin kararlarına göre bakıcı gideri hesabında brüt asgari ücretin kullanıldığını, olay tarihinde aylık tutarının 2.029,50-TL, bir haftalık tutarının (2.029,50/4) 507,38-TL olduğunu; bu durumda; ... için bakıcı giderinin 507,38-TL, ... için bakıcı giderinin 507,38-TL olarak belirlendiğini; davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminat tutarının kök raporda 2.176,37 TL olarak belirlendiğini, davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği bakıcı gideri maddi tazminat tutarının 507,38-TL, % 2 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden sürekli iş göremezlik maddi tazminat tutarının 7.389,27 TL olarak belirlendiğini; davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminat tutarının kök raporda 2.176,37 TL olarak belirlendiğini, davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği bakıcı gideri maddi tazminat tutarının 507,38-TL olarak belirlendiğini, davacı ...’in teminat limiti dâhilinde isteyebileceği geçici iş göremezlik maddi tazminat tutarının kök raporda 483,63 TL olarak belirlendiğini, hesaplanan tazminat tutarlarından herhangi kusur indirimi yapılmadığını, bu konuda takdirin mahkemeye bırakıldığını bildirmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişinin yaptığı değerlendirme ve tazminat hesabı somut olaya uygun bulunmuştur.
Davalı sigorta şirketine yazılan yazıya verilen cevapta; ... plakalı aracın ZMMS poliçesi ile kayıtlı olduğu, kazaya ilişkin olarak hasar dosyasının açıldığı, ...’in araç hasarı dolayısıyla yapılan başvurunun 01/05/2018 tarihinde şirket kayıtlarına alındığı, yapılan başvuru üzerine 28/05/2018 tarihinde davacı ... hesabına 26.511,75 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Ödeme dekontunun açıklama kısmında “hasar dosyası ödemesidir” yazılı olduğu görülmüştür. “Tam Hasar Mutabakatnamesi/İbranamesi” başlıklı belgede de aracındaki hasar nedeniyle 58.000,00 TL piyasa güncel değeri üzerinden mutabakat sağlandığı, davacının aracının ekspertiz raporuna göre tam hasara uğradığını kabul ettiği, % 75 kusur oranına denk gelen 26.511,00 TL’nin ...’e ödenmesine muvafakat edildiği, bu şekilde sigorta şirketinin ibra edildiği görülmüştür.
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ...’e davalı sigorta şirketi tarafından 22.651,00 TL’si sovtaj bedeli ve 26.511,00 TL toplamı 49.162,00 TL ödeme yapıldığını bildirmiştir.
Dosyadaki ödeme belgeleri incelendiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından davacı ...’e 18/05/2018 tarihinde 22.651,00 TL sovtaj bedeli, 17/05/2018 tarihinde % 75 kusura denk gelen 26.511,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Her iki ödemenin toplamı 49.162,00 TL’dir.
Davacılar vekili; müvekkillerinden ... yönünden aracının pert olması sebebiyle alacak isteklerinin olduğunu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin bu müvekkilinin zararını karşılar nitelikte olmadığını, aracın müvekkilinin elinde olmadığını, bu nedenle keşif yoluyla inceleme yapılması fiziken mümkün olmadığından hasar dosyası bilgileri ve belgeleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını istediklerini belirtmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi 15/11/2021 tarihli raporunda özetle; 27/04/2018 tarihinde sürücü ... yönetimindeki ... plakalı araç ve sürücü ... yönetimindeki ... plakalı araçlar arasında meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacıya ait ... plakalı Volkswagen Caddy marka kamyonette meydana gelen toplam hasar miktarının yedek parça + işçilik + KDV dahil 65.777,44 TL olduğunu; davacı aracının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre 2.el piyasa rayiç değerinin 62.000,00 TL civarında olduğunu, davacı aracının sovtaj (onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 22.651,00 TL civarı olduğunu, davacıya ait aracın onarım tutarının 2.el piyasa rayiç değerini aştığı için Yargıtay Kararları doğrultusunda tamirinin ekonomik olmadığı pert-total uygulaması yapılmasının gerekli olduğunu ve gerçek zararın rayiç değer olan 62.000,00 TL ile sovtaj değeri olan 22.651,00 TL arasıındaki fark tutarı olan 39.349,00 TL olduğunu, mahkemenin 16/08/2018 tarihli ara kararında “... plakalı araç sahibi ...’e aracın değeri 58.000,00 TL kabul edilerek davalı sigorta şirketi tarafından % 25 kusur düşülerek 49.162,00 TL ödeme yapıldığı” belirtilmiş olup dosya içeriğinde davacıya yapılan ödeme dekontu ve tarafların %'lik kusur oranlarını gösterir rapor olmadığından ayrıca bir hesaplama yapılmadığını ve takdirin mahkemeye bırakıldığını bildirmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesinde; "Bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı tarafça yapılan ödemenin gerçek zarar miktarı karşısında yetersiz kaldığının belirlenmesi ve anlaşılması durumunda taraflar arasında düzenlenen ibranamenin makbuz hükmünde olduğunun kabul edilmesi gerekir. Somut olayda; her ne kadar 28/05/2018 tarihli ibra belgesi mahkememizce makbuz hükmünde kabul edilmiş ise de raporda ... plakalı gerçek zarar miktarının 39.349,00 TL olarak belirlenmesi, davalı sigorta şirketinin ise toplamda 49.162,00 TL ödeme yapmış olması ve poliçedeki teminat limitinin 36.000,00 TL olması, bunun aşılamayacak olması, bu çerçevede de davalı sigorta şirketinin de davacının gerçek zararını karşılamış bulunması karşısında davacının hak edebileceği tazminatın olmadığı kanaatine ulaşılmış, davacı ...'in davasının reddine karar verilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91.maddesi gereğince, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sigorta ettirenin, 3. kişilere verdiği zarardan dolayı hem üçüncü kişileri hem de sigorta ettireni koruma amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. TBK'nın 49/1. maddesinde; “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Nitekim; davacı vekili de tüm bu düzenlemeler kapsamında, sigortalı tarafından uğratılan zararın, aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle sigorta şirketi tarafından ve TBK'nın 49.maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde ise araç sürücüsü tarafından karşılanmasını istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlikten dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını, bu isteğin teminat dışında kaldığını savunmuş ise de; 6098 sayılı TBK'nın 54. maddesi gereğince vücut bütünlüğünün ihlali sonucu ortaya çıkan zararlardan olan geçici çalışma gücü kaybı, ihlalin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktığından ZMMS kapsamında bulunduğundan, bu savunmaya değer verilmemiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine; 88. maddesinde ise; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemelerle zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu ile trafik kazaları sonucu doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esası benimsenmiştir.
TBK'nın 61. maddesinde; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişinin aynı zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Yani zarar verenlerin kusur oranlarına göre sorumluluğu ancak iç ilişkide dikkate alınacakdır. Bu çerçevede de davalılardan birinin borcun tamamını ödemesi durumunda borcundan kurtularak kendi kusur oranından fazla ödediği kısmı diğer zarar verenlerden kusurları oranında rücu hakkı söz konusudur. Mahkememizce davacının isteği müteselsil sorumluluk çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin davalı ... dışındaki diğer davalılar hakkında açtığı maddi tazminat davasına ilişkin olarak, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; 27/04/2018 tarihli davaya konu kazanın davalı ...'e ait ... plakalı aracın dava dışı sürücü ... yönetiminde iken, davalı ... yönetimindeki ... plakalı sayılı aracın çarpması sonucu oluştuğu; davalı sürücünün tali, dava dışı sürücünün asli kusurlu olduğu, kazada ... plakalı araç içerisinde bulunan davacılardan ...'in % 2 oranında sürekli iş göremezliğinin ve 1,5 ay süre ile geçici iş göremezliğinin oluştuğu; davacılardan ...'in 1,5 ay süre ile geçici iş göremezliğinin oluştuğu; davacılardan ...'in ise geçici iş göremezlik süresinin 10 gün olduğu; davacılardan ...'in ve ...'in kazaya bağlı olarak yardıma ihtiyaç duyacakları sürenin ayrı ayrı 1'er hafta olduğu; TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınmak, peşin değer hesabı olarak her yıl % 10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre davacılardan ...'in 2.176,37 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 7.389,27 TL'si sürekli iş göremezlik tazminatı ve 507,38 TL’si bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 10.073,02 TL maddi tazminata hak kazandığı; davacılardan ...'in 2.176,37 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı ve 507,38 TL’si bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.683,75 TL maddi tazminata hak kazandığı; davacılardan ...'in de 483,63 TL geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı; aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi gereğince ve davalı sürücünün de TBK'nın 49. maddesi gereğince davacıların zararından dolayı TBK'nın 61. maddesi gereğince müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu, zararın davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı anlaşıldığından; davacılar vekilinin davalı sigorta şirketi ve davalı ... hakkındaki haklı görülen maddi tazminat davasının tam kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat 6098 sayılı TBK'nın 56. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecektir. Dolayısıyla; manevi tazminat, zarar görende manevi olarak huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi bu düzenleme ile mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinmemiştir. Yani; zarar görenin zenginleşmemesi, zarara sebebiyet verenin de fakirleşmemesi gerekecektir. Amaç; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi olduğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın meydana geliş şeklinin de gözönünde bulundurulması, hakkaniyete uygun ve adaletli bir sonuca varılması önem taşıyacaktır. Olaya bu açıdan bakıldığında; dava konusu kazanın oluş şekli, etkenleri ve özellikleri, kazadaki kusur durumu, kazanın gerçekleştiği tarih, aldırılan raporlara göre davacıların iş göremezlik süresi ve oranı, bu süreçte çektiği sıkıntılar, yaşları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında davacılardan ... için 20.000,00 TL, ... için 7.500,00 TL ve ...'in için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği kanaatine varıldığından, davacılar vekilinin davalı ... hakkındaki manevi tazminat isteğinin bu miktarlar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni) Genel Şartlarının ek 6. maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurulu raporu, epikriz raporu, genel adli muayene raporu, tüm tetkik ve tedavilere ilişkin raporlar, mağdura ait kimlik belgesi fotokopisi, kaza raporu, varsa bilirkişi raporu veya keşif tutanağı veya mahkeme kararı, mağdura ait kaza tarihi itibarıyla son gelir durum belgesi, hak sahibine ait banka hesap bilgileri (banka - şube adı, iban numarası), sağlık verilerine erişim, işleme ve aktarım konusunda mağdur tarafından verilen açık rıza yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sunulan belgeler eksik olduğundan, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. ve 99. maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar’ının ek 6. maddesi gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacıların dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacı ...’in davalılar aleyhinde açtığı davada;
a-Maddi tazminat isteğinin KISMEN KABULÜ ile;
2.176,37 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı, 7.389,27 TL’si sürekli iş göremezlik tazminatı ve 507,38 TL’si bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 10.073,02 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
b-Davacı vekilinin maddi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
c-Davacı vekilinin manevi tazminat isteğinin KISMEN KABULÜ ile;
20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak, davacıya verilmesine,
d-Davacı vekilinin manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
2-Davacı ...’in davalılar aleyhinde açtığı davada;
a-Maddi tazminat isteğinin KABULÜ ile;
2.176,37 TL’si geçici iş göremezlik tazminatı ve 507,38 TL’si bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.683,75 TL maddi tazminatın davalı ... yönünden kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
b-Davacı vekilinin manevi tazminat isteğinin KISMEN KABULÜ ile;
7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak, davacıya verilmesine,
c-Davacı vekilinin manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
3-Davacı ...’in davalılar aleyhinde açtığı davada;
a-Maddi tazminat isteğinin KABULÜ ile;
483,63 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
b-Davacı vekilinin manevi tazminat isteğinin KISMEN KABULÜ ile;
5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak, davacıya verilmesine,
c-Davacı vekilinin manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin isteğinin REDDİNE,
4-Davacı ...’in davalılar aleyhinde açtığı davada;
a-Maddi tazminat isteğinin REDDİNE,
5-Maddi tazminat isteği yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 904,45 TL harçtan peşin olarak alınan 27,33 TL harcın ve 441,24 TL ıslah harcının düşülmesi ile kalan 435,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazine'ye gelir kaydına,
6-Manevi tazminat isteği yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.220,08 TL harçtan peşin olarak alınan 256,16 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.963,92 TL harcın davalı ...'dan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
7-Davacının maddi tazminat isteği için yatırmış olduğu 35,90 TL'si başvurma harcı, 27,33 TL peşin harç ve 441,24 TL ıslah harcı toplamı olan 504,47 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine,
8-Davacıların manevi tazminat isteği için yatırmış oldukları 256,16 TL peşin harcın davalı ...'dan alınarak, davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine,
9-Davacıların yapmış oldukları 982,23 TL'si posta-tebligat gideri, 1.200,00 TL'si bilirkişi ücreti ve 760,00 TL'si Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Poliklinik ücreti olmak üzere toplam 2.942,23 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1.208,57 TL'sinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin bu miktarın 349,84 TL'lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydı ile) alınarak, davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine, kalan kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı ...'in kısmen kabul edilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı ...'e verilmesine,
11-Davacı ...'in kısmen kabul edilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 2.683,75 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı ...'e verilmesine,
12-Davacı ...'in kısmen kabul edilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 483,63 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacı ...'e verilmesine,
13-Davacı ...'in kısmen reddedilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 7.758,69 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
14-Davacı ...'in kısmen reddedilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
15-Davacı ...'in kısmen reddedilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 483,63 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
16-Davacı ...'in reddedilen maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 12.838,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
17-Davacı ...'in kısmen kabul edilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak, davacı ...'e verilmesine,
18-Davacı ...'in kısmen kabul edilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak, davacı ...'e verilmesine,
19-Davacı ...'in kısmen kabul edilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak, davacı ...'e verilmesine,
20-Davacı ...'in kısmen reddedilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalı ...'a verilmesine,
21-Davacı ...'in kısmen reddedilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalı ...'a verilmesine,
22-Davacı ...'in kısmen reddedilen manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre takdir ve tayin edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ...'ten alınarak, davalı ...'a verilmesine,
23-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2022
Katip ...
¸E-imza
Hakim ...
¸E-imza
