Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5608 Esas 2017/3483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5608
Karar No: 2017/3483
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5608 Esas 2017/3483 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5608 E.  ,  2017/3483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2015 tarih ve 2015/695-2015/748 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında aile mahkemesinde görülen davalarda koruma kararları verildiği gibi ceza mahkemelerinde görülen ceza davalarının da bulunduğunu, diğer taraftan davalının davacının pay sahibi olduğu ... A.Ş"nin malvarlığını azalttığını, yani şirkete ve ortaklara zarar verecek şekilde temsil yetkisini kötüye kullandığını, ayrıca 2004 yılı Eylül ayından beri davacının şirkete alınmadığını, diğer bir ifade ile davacının şirkete giremediğini, yine davalının şirket muhasebesine yansıtmadan gelir elde ettiğini, belirtilen bu hususların ise haklı neden oluşturduğundan bahisle TTK. 235. maddesi uyarınca davalının şirketteki temsil yetkisinin tedbiren kaldırılıp şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, boşanma davasının bu dava ile ilgisinin olmadığını, davalının öldürmeye teşebbüs nedeniyle davacı ... hakkında şikayette bulunması üzerine başlatılan soruşturmanın ... ... CBS"nin 2015/46982 esas sayılı dosyasıyla derdest olduğunu, davalı lehine ... 3. Aile Mahkemesi"nin 2015/127 esas sayılı dosyasından verilen koruma kararı bulunduğunu, şirket kayıtları incelendiğinde iddiaların gerçek olmadığının ortaya çıkacağını, davacı ..."in şirket aleyhine başka bir davada tanıklık yaptığını, şirket ortaklarının itibarını zedeleyici davranışlarda bulunduğunu, ayrıca Grup Şirketten abisi Alphan"a 200.000,00 TL borç verdiğini, bu borcun geri ödemesinin davacıya yapılmasına rağmen paranın şirket kasasına konulmadığını, iddia edildiği gibi davacının şirkete girişinin de engellenmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, tarafların ortağı oldukları anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, anonim ortaklıkların yönetim kurulu tarafından yönetilip temsil olunduğunu, anonim ortaklıklarda yönetim kurulu üyelerinin ana sözleşmeyle atanmış olsalar bile genel kurulun kararı ile görevden alındığını, anonim ortaklıklarda yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmalarının genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olduğunu, bu hükümlerden anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu üyesi olan davalının temsil yetkisinin kaldırılmasının münhasıran genel kurulun yetkisinde olduğu, dolayısıyla yönetim kurulu üyelerinin şirketi zararlandırıcı ve özvarlığı tehlikeye atan işlem ve eylemleri nedeniyle azillerinin mahkemeden istenemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.