14. Hukuk Dairesi 2017/3044 E. , 2017/7215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 1851 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın, aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ise, ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., ortaklığın aynen taksim suretiyle, davalı Hazine vekili ise, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi talebinde bulunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesi olanaklı bulunup davacının, satış yoluyla ortaklığın giderilmesini istediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 10.11.2015 tarih, 2014/14534 Esas, 2015/10099 Karar sayılı ilamı ile; "... arsa niteliğindeki dava konusu 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar ile davacı paydaştır. Fen bilirkişinin 24.02.2014 günlü raporu ile davaya konu taşınmazlarda aynen taksimin olanaklı olduğu belirlenmiş, hazırlanan taksim krokisi belediye encümenince de uygun bulunmuştur. Davacı ve 1 parsel sayılı taşınmaz paydaşı Hazine ortaklığın satış yoluyla giderilmesi talebinde bulunmuşlardır. "Taleple bağlılık ilkesi" başlığı taşıyan HMK’nın 26. maddesinin hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlılığı ilkesinin istisnasını taleple bağlı olunmadığını içeren kanun hükümleri oluşturmaktadır. Davacının ve davalı Hazinenin talebini oluşturan taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini engelleyen bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş" şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, Davalı ... vekili ve davalı hazine vekili temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu 1851 ada, 1 ve 2 sayılı parsellerinin imar düzenlemesinin iptali nedeniyle 08.10.2015 tarihinde sicil kayıtlarının kapatıldığı ve geridönüşüm işlemleri yapılarak yeni sicil kayıtlarının oluşturulduğu, bilahare 28.03.2016 tarihinde de yeniden imar uygulamasına tabi tutularak Tapu Müdürlüğünün 18.04.2017 tarihli yazısına göre, 2932 ada, 1 ve 2 sayılı imar parsellerinin meydana getirildiği anlaşılmaktadır. O halde, çekişme konusu 1851 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tüm gittilerini içerir şekilde tapu kayıtları (kütük sayfaları) getirtilerek en son sicil kaydı açık olan parseller bakımından taraf teşkili de denetlenerek, yapılacak araştırma ve inceleme sonucu işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken, sicil kaydı kapatılan ve işlerliğini yitiren parseller üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.