10. Ceza Dairesi 2016/2364 E. , 2017/2073 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 13.04.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında durma kararı verilmesine dair Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2015 tarihli ve 2015/160-441 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile durma kararının kaldırılmasına dair Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2016 tarihli ve 2016/22 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/05/2016 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 24.01.2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2015 tarihli ve 2015/64 soruşturma, 2015/6 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, erteleme kararının 17.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Bu aşamada, sanığın 02.03.2015 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla yeni bir soruşturma başlatılması üzerine, TCK’nın 191/4. maddesinde yer alan “Kişinin, erteleme süresi zarfında; ... c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca, Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığının 10/04/2015 tarihli ve 2015/115 sayılı iddianamesi ile 24.01.2015 tarihli suça ilişkin kamu davası açıldığı,
3- İddianamenin kabulünü müteakip yapılan yargılama sonucunda, Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2015 tarihli ve 2015/160-441 sayılı kararı ile, “5 yıllık kamu davasının açılmasının ertelenme süresinin, erteleme kararının sanığa tebliğinden itibaren başlayacağı, somut olayda sanığın erteleme kararı kendisine tebliğ edilmeden 02.03.2015 tarihinde yeni bir suç işlemiş olduğu, bu nedenle bu yeni suçun “5 yıllık erteleme süresi zarfında” işlenmiş olmadığından kamu davası açılma şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca “durma” kararı verildiği,
4- Bu karara karşı Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığınca “5 yıllık kamu davasının açılmasının ertelenme süresinin, erteleme kararının sanığa tebliğinden itibaren değil, erteleme karar tarihinden itibaren başlayacağı, bu nedenle sanığın yeni suçu erteleme süresi zarfında işlemiş olduğundan kamu davası açılma şartının gerçekleştiği” gerekçesiyle itiraz edildiği,
5- İtirazı inceleyen Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2016 tarihli ve 2016/22 değişik iş sayılı kararı ile, “5 yıllık kamu davasının açılmasının ertelenme süresinin, erteleme kararının sanığa tebliğinden itibaren başlayacağı, somut olayda sanık erteleme kararı kendisine tebliğ edilmeden yani erteleme süresi başlamadan yeni bir suç işlemiş olduğundan kamu davası açılma şartının gerçekleşmediği, ancak bu durumda mahkemece durma değil düşme kararı verilmesi gerektiği” gerekçesi ile itirazın kabulüne değişik gerekçeyle kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2015 tarihli kararının O yer Cumhuriyet Başsavcılığına 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 38/1. maddesi uyarınca tebliğ edilmediği anlaşılmakla, Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2015 tarihli itirazının süresinde olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, somut olayda şüpheli hakkında 27/02/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği, bu kararın şüpheliye 17/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, bununla birlikte şüphelinin 02/03/2015 tarihinde yeni bir uyuşturucu madde kullanma suçu işlediğinin ihbar edilmesi üzerine 5237 sayılı Kanun’un 191/5. maddesinde yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca aynı Kanun’un 191/4. maddesi gereğince erteleme kararı kaldırılarak şüpheli hakkında kamu davası açıldığı, ancak Alaçam Asliye Ceza Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda kamu davasının açılmasının ertelenmesi halinde söz konusu olan beş yıllık erteleme süresinin Cumhuriyet Başsavcılığının erteleme karar tarihi itibari ile değil, erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren başlayacağı sonucuna varılarak şüphelinin 02/03/2015 tarihinde işlemiş olduğu yeni uyuşturucu madde kullanma suçunun “erteleme süresi zarfında” işlenmediği, dolayısı ile kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile durma kararı verildiği, Cumhuriyet savcısının ise beş yıllık erteleme süresinin erteleme kararı tarihi itibari ile başlayacağı gerekçesi ile bu karara itiraz ettiği, mercii Bafra Ağır Ceza Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda ise, Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin görüşü doğru bulunarak erteleme süresinin şüpheliye tebliğden itibaren başlayacağı kanaatine yer verildiği ancak artık kovuşturma şartının gerçekleşmesi mümkün olmadığından durma değil düşme kararı verilmesi gerektiği ileri sürülerek değişik gerekçe ile itirazın kabulüne ve durma kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171/2. maddesi uyarınca şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz hakkı bulunmaması karşısında, erteleme kararının şüpheliye tebliğinin hukuki bir sonuç doğurmadığı cihetle, beş yıllık erteleme süresinin erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren değil Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı verildiği tarihten itibaren başlayacağı cihetle, itirazın kabul edilmesinin doğru olduğu, ancak somut olayda mercii Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin artık kovuşturma şartının gerçekleşmesi mümkün olmadığı gerekçesinin doğru olmadığı, zira şüphelinin erteleme süresi zarfında her zaman yeniden uyuşturucu madde kullanmasının mümkün olduğu cihetle, itirazın “beş yıllık erteleme süresinin erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren değil Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı verildiği tarihten itibaren başlayacağı” gerekçesi ile kabulü yerine yazılı şekilde “durma değil düşme kararı verilmesi gerektiği” gerekçesi ile kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2016 tarihli ve 2016/22 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konuyla İlgili Hukuksal Düzenlemeler:
a) TCK"nın 191. maddesi:
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve ../...
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
b) CMK’nın 223/8. maddesi:
Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.
Ç) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma talebinin konusu, şüpheli hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddenin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ilişkin 5 yıllık erteleme süresinin, erteleme karar tarihinden itibaren mi, yoksa erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren mi başlayacağı ile, aynı maddenin 4. fıkrasında sayılan “kamu davası açılma koşulları” gerçekleşmeden açılan bir davaya ilişkin olarak CMK’nın 223/8. maddesinde yer alan “durma kararı” mı yoksa “düşme kararı” mı verileceğine ilişkindir.
Dairemizin 05.12.2016 tarihli ve 2015/3983 esas, 2016/3962 sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz hakkı bulunduğu cihetle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ilişkin 5 yıllık erteleme süresi erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren başlayacaktır.
Bu nedenle, somut olayda şüpheli henüz erteleme kararı kendisine tebliğ edilmeden yani 5 yıllık erteleme süresi başlamadan yeni bir uyuşturucu madde kullanma suçundan soruşturma başlatılmış olduğundan, 24.01.2015 tarihli ilk kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada TCK’nın 191/4. maddesinde bir "kovuşturma şartı" olarak düzenlenen "erteleme süresi zarfında;...uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma" şartının gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, mahkemece CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere davanın durmasına kararı verilmesi doğru olup, mercii tarafından itirazın reddedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, “beş yıllık erteleme süresinin erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren değil Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı verildiği tarihten itibaren başlayacağı” gerekçesi ile itirazın kabul edilmesi gerektiği yönündeki kanun yararına bozma talebi yerinde olmayıp, reddi gerekmiştir.
Bununla birlikte, mercii Bafra Ağır Ceza Mahkemesince Alaçam Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmesi gerekirken “düşme kararı verilmesi gerektiği” gerekçesi ile itirazın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, “itirazın reddine karar verilmesi gerektiği” nedeni ile kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar : Açıklanan nedenlere göre;
1- Sanık hakkında durma kararı verilmesine dair Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2015 tarihli ve 2015/160-441 sayılı kararına yönelik itirazın “düşme kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle” kabulü ile durma kararının kaldırılmasına dair Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2016 tarihli ve 2016/22 değişik iş sayılı kararına karşı, itirazın “beş yıllık erteleme süresinin erteleme kararının şüpheliye tebliğinden itibaren değil Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı verildiği tarihten itibaren başlayacağı” gerekçesi ile kabul edilmesi gerektiği yönündeki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin 08/01/2016 tarihli ve 2016/22 değişik iş sayılı kararına karşı “itirazın reddine karar verilmesi gerektiği” nedeni ile kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE,
25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.