Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12713
Karar No: 2019/12032
Karar Tarihi: 19.12.2019

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Görevi kötüye kullanma - Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12713 Esas 2019/12032 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/12713 E.  ,  2019/12032 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Görevi kötüye kullanma, Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
    Hüküm : 1- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan tüm sanıklar hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/a, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 52/2, 51, 51/3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
    2- Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 257/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    3- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat


    2863 sayılı Kanuna aykırılık, görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçlarından sanıklar hakkında tesis edilen hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii, sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ..., katılanlar vekilleri ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ... müdafii ile sanıklar ... ve ... müdafinin duruşmalı inceleme istemlerinin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilmek ve katılan ... Rektörlüğü vekilince ibraz olunan 02/04/2014 tarihli temyiz dilekçesi içeriğine göre, sanıkların 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler ile sınırlı olarak temyiz isteminde bulunulduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
    1- Katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tesis edilen hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    “Mağdur” kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında, “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65-69, 22/10/2002 gün ve 234-366, 04/07/2006 gün ve 127-180, 03/05/2011 gün ve 155-80, 21/02/2012 gün ve 279-55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında, “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41-54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edildiği anlaşılmakla;
    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gördüğünden davaya katılmasına karar verilen Kültür ve Turizm Bakanlığının, görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçları yönünden sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tesis edilen hükümleri temyiz etme hak ve yetkisinin bulunmaması karşısında, katılan Kültür ve Turizm Bakanlığı vekilinin, belirtilen kapsamdaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
    2- Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."ın bir nedene dayanmayan; sanık ... müdafinin, yüklenen suçun zamanaşımına uğradığına, iddianame olmadan davanın görülmesinin kanuna aykırı olduğuna; sanıklar ... ve ... müdafinin, bir kısmı iddianamesiz, sadece tanık delili ile ve lehe hususlar dikkate alınmadan karar verildiğine, yüklenen suçun zamanaşımına uğradığına, sanıkların aynı suçtan iki kez yargılandıklarına; mahalli Cumhuriyet savcısının, sanıkların cezasında TCK"nın 43. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin ayrı ayrı ONANMASINA,
    3- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin incelenmesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin, katılanlar vekillerinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a- Danıştay Birinci Dairenin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamı ile, “Rektörlükçe yapılan soruşturma sonucunda verilen incelemeye konu 19/10/2009 tarih ve 2009/III sayılı kararda, şüpheliler arasında ..."in de yer aldığı, oysa adı geçenin bu dosyada yer alan eylemleri hakkında yukarıda da belirtildiği gibi daha önce soruşturma yapıldığı ve hakkında lüzum-u muhakeme kararı verilerek gereği için dosyanın Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşıldığından, 1, 3, 4, 5, 9, 10 ve 12. maddelerden verilen lüzum-u muhakeme kararı ile 2. maddeden verilen men-i muhakeme kararlarının ... yönünden bozulmasına, ilgili hakkında karar verilmesine yer olmadığına” Esas no : 2019/12713
    karar verildiği, bahse konu ilamda sözü edilen Danıştay Birinci Dairenin sanık ... hakkındaki 15/11/2006 tarihli ve 2006/713 Esas, 2006/1058 Karar sayılı ilamı ile de, “Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla Adnan Menderes Üniversitesine devredilen Nazilli Basma Sanayi İşletmesini ihale yoluyla kiralayan şirketin, bu işletmeye ait demirbaşları izinsiz olarak söküp hurdaya satmasında denetim görevini yerine getirmemek ve bu satıştan haberdar olmalarına rağmen ilgili üst makamları bilgilendirmemek” suçuna ilişkin ... Rektörlüğünce oluşturulan yetkili kurulun 19/06/2006 tarihli ve 2006/3 sayılı lüzum-u muhakeme kararının onanmasına, ..."in eylemine uyan TCK"nın 257 ve 279. maddeleri uyarınca yargılanmasına karar verildiği;
    Her iki Danıştay ilamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçuna yönelik lüzum-u muhakeme onama kararı bulunmadığı, Danıştay Birinci Dairenin 15/11/2006 tarihli ve 2006/713 Esas, 2006/1058 Karar sayılı ilamında “suç” olarak gösterilen ve TCK"nın 257 - 279. maddeleri kapsamında değerlendirilen eylem ile 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamında “suçları” başlığı altında açıklanan ve 2863 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilen eylemlerin birbirinden farklı olduğu, kaldı ki 15/11/2006 tarihli ve 2006/713 Esas, 2006/1058 Karar sayılı ilama konu eylem nedeniyle Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/703 Esas, 2011/113 Karar sayılı dosyasında görevi kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/06/2013 tarihli ve 2013/18371 Esas, 2013/18147 Karar sayılı ilamı ile onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmakla; ... Rektörlüğünce oluşturulan yetkili kurulun 19/10/2009 tarihli ve 2009/III sayılı lüzum-u muhakeme kararının, Danıştay Birinci Dairenin 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamı ile sanık ... yönünden bozulduğu, Danıştay Birinci Dairenin 15/11/2006 tarihli ve 2006/713 Esas, 2006/1058 Karar sayılı ilamının da 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçuna ilişkin olmadığı, dolayısıyla, sanık ..."in 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargılanmasının olanaklı bulunmadığı gözetilmeksizin, adı geçen sanık hakkında anılan suçtan yargılama yapılarak mahkumiyet hükmü kurulması,
    b- Danıştay Birinci Dairenin 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamı ile, sanık ..."ın “Nazilli Basma Sanayi İşletmesinin kira sözleşmesinin devrini, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca alınması gereken izin alınmadan gerçekleştirmek suretiyle 2863 sayılı Yasaya muhalefet etmek” eylemine ilişkin olarak yetkili kurulun 19/10/2009 tarihli ve 2009/III sayılı lüzum-u muhakeme kararının onanmasına karar verildiği, bu nedenle, her ne kadar 16/05/2011 tarihli iddianame ile adı geçen sanığa başka fiillerden dolayı da suç isnadında bulunulmuş ise de, sanığın sadece Danıştay Birinci Dairenin 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamında belirtilen eylemi nedeniyle yargılanabileceği, somut olay bu çerçevede değerlendirildiğinde, 2863 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının gerçek ve tüzel kişilere kiraya verilmesi, Kültür ve Turizm Bakanlığının iznine tabi olmakla birlikte, belirtilen hükme aykırılığın, anılan kanunda suç oluşturan ve cezai yaptırım gerektiren bir eylem olarak düzenlenmediği, sanık ..."ın dava konusu fiilinin, 5237 sayılı TCK"nın 257/1. maddesi kapsamında “görevinin gereklerine aykırı hareket etme” niteliği taşıdığı ve bu suç yönünden yargılama yapılıp mahkumiyetine karar verildiği ve kararımızın 2. nolu bendinde bu karar onanmış olup, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ..."ın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, Danıştay Birinci Dairenin 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamında yer almayıp, 16/05/2011 tarihli iddianame ile sanığa isnat olunan fiillerden dolayı anılan suçtan sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
    c- Danıştay Birinci Dairenin 13/04/2010 tarihli ve 2010/350 Esas, 2010/614 Karar sayılı ilamı ile, sanıklar ... ve ..."in, “Kiralanan alan dışında bulunan 35 ambar denilen bölgenin tel örgü ile ayrılan ve girişi engellenen yerin kapısının kırılması yönünde talimat vermek suretiyle görevi kötüye kullanmak ve öğrendiği suçu bildirmemek”; sanıklar ..., ... ve ..."ın, “Doğal sit olarak kentsel mobilyası ile birlikte korunmak üzere tescil edilen gıdı gıdı treni ve tren raylarının bir kısmının sökülmek suretiyle tescile esas özgün halinin bozulması, ateş tuğlalarının rayların arasına döşenmesi ve sökülen bazı rayların sonradan kaynak yapılması suretiyle tekrar takılmasına yönelik kiracı şirketin eylemlerinden haberdar olmalarına rağmen öğrendikleri suçu ilgili makamlara bildirmemek ve gerekli güvenliği sağlamamak suretiyle 2863 sayılı Yasaya muhalefet etmek, görevi kötüye kullanmak” ve “Kültür varlığı olarak tescilli olan tren istasyonundaki yedek parça deposunun boşaltılması konusunda öğrendikleri suçu ilgili makamlara bildirmemek ve gerekli güvenliği sağlamamak suretiyle 2863 sayılı Yasaya muhalefet etmek, görevi kötüye kullanmak” eylemlerine ilişkin olarak yetkili kurulun 19/10/2009 tarihli ve 2009/III sayılı lüzum-u muhakeme kararının onanmasına karar verildiği, dava konusu eylemlerden sadece “Doğal sit olarak kentsel mobilyası ile birlikte korunmak üzere tescil edilen gıdı gıdı treni ve tren raylarının bir kısmının sökülmek suretiyle tescile esas özgün halinin bozulması, ateş tuğlalarının rayların arasına döşenmesi ve sökülen bazı rayların sonradan kaynak yapılması” eyleminin 2863 sayılı Kanun bakımından suç teşkil ettiği, bununla birlikte, kiracı şirketin belirtilen eylemlerine iştirak ettiklerine dair dosya kapsamında delil bulunmayan sanıkların sorumluluklarının, 5237 sayılı TCK"nın 257/1. maddesi uyarınca “görevinin gereklerine aykırı hareket etme” fiili çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; unsurları itibariyle oluşmayan 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ... ve ..."ın beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile mahkumiyetlerine dair hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA,
    4- 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümlerin incelenmesinde de;
    Uyap sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde, sanık ..."in 03/07/2018 tarihinde, temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi