14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8988 Karar No: 2016/1897 Karar Tarihi: 29.02.2016
Reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasabette bulunma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/8988 Esas 2016/1897 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, reşit olmayan bir mağdur ile rızasıyla cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle mahkûm edildi. Mahkeme kararı temyiz edildi ve yüksek mahkeme, suçun cezasının 7 yıl 6 ay olduğunu ve zamanaşımı süresinin 25.12.2004 tarihinden itibaren başladığını belirtti. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle uzamış olan denetim süresi hariç, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle hüküm bozuldu ve dava düştü. Kanunlar arasında yapılan farklılıklar doğru bir şekilde göz önüne alındı ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi uyarınca hüküm bozuldu ve dava zamanaşımı nedeniyle düştü. Kanun maddeleri olarak; 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 416. ve son maddesi, 102. ve 104. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi, 5320 sayılı Ceza İnfaz Kurumları Kanunu'nun 8/1. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322/1 maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleridir.
14. Ceza Dairesi 2015/8988 E. , 2016/1897 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasabette bulunma HÜKÜM : Mahkûmiyet TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunma suçunun 765 sayılı TCK"nın 416/son maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/4, 104/2. maddelerine göre, 7 yıl 6 aylık asli ve ilave dava zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve suç tarihi olan 25.12.2004"ten, inceleme gününe kadar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının denetim süresi içerisinde geçen süreler hariç, bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.