Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1962
Karar No: 2017/199
Karar Tarihi: 17.01.2017

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1962 Esas 2017/199 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir suç uydurma davasında Sanık, polis memurlarının kendisine şiddet uyguladığını iddia etmişti. Ancak, sanığın belirlenebilir kişilere suç atfında bulunması, onun suç uydurma suçu işlediği anlamına gelmiyordu. Bunun yerine sanığın fiili iftira suçu olarak nitelendirilebilirdi. Mahkeme, davayı bozdu ve Anayasa Mahkemesinin hak yoksunlukları ile ilgili bir kararını dikkate alınması gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, TCK’nın 271, 62, 53, 58. maddelerine atıfta bulunuldu. TCK'nın 53. maddesi açıklandı ve Anayasa Mahkemesi kararı göz önünde bulunduruldu. Bu nedenle, karar bozuldu ve sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı saklı tutuldu.
16. Ceza Dairesi         2016/1962 E.  ,  2017/199 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Suç uydurma
    Hüküm : TCK’nın 271, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İftira suçunun oluşabilmesi için failin yetkili makamlara ihbar ve şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği, somut olayda; sanığın karıştığı hırsızlık suçu sonrasında savcılık ve sorgudaki savunmalarında, gözaltında bulunduğu sırada Geyve İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunan polis memurlarının kendisine yumrukla vurduklarını, kilolu bir polis memurunun keser sapıyla ayağına vurduğunu ifade etmiş olması karşısında, sanığın belirlenebilir kişilere suç atfında bulunduğu nazara alınarak eyleminin atılı suç uydurma suçunu oluşturmayacağı, hukuka aykırı fiil isnat edilen kişilerin somut ve belirlenebilir olması nedeniyle sanığın eyleminin TCK"nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
    Kabul ve uygulamaya göre ise;
    TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi