Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1375
Karar No: 2019/1310
Karar Tarihi: 06.02.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1375 Esas 2019/1310 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/1375 E.  ,  2019/1310 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı asıl davada, davalının güvenlik işlerinin sağlanması için açmış olduğu ihaleyi kazandığını, taraflar arasında 22.11.2007 tarihinde tip hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalının ödemelerini geciktirdiğini, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını, bazı ödemelerin ise hiç yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00TL manevi, 450.000,00TL maddi tazminat olarak toplam 500.000,00TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise, asıl davada katlanılan finansman giderleri için 89.872,69TL asıl alacak 1.593,00TL işlemiş faizi ile geç ödeme nedeniyle gecikmiş ... primleri yapılandırma faizi 61.997,54TL, vergi borçları yapılandırma faizi 102.044,00TL, girilemeyen ihaleden kaynaklı kar kaybı bedeli 1.003.956,00TL talep edebileceklerinin anlaşıldığını, bu alacak kalemlerinin toplam tutarının 1.259.461,06TL olduğunu, 450.000,99TL"sine asıl davada hükmedildiğini ileri sürerek; aradaki fark olan 809.461,06TL"nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare talebini ıslah ederek, dayandığı vakıalar aynı olmakla birlikte buradaki talebinin TBK"nin 122. maddesinde düzenlenen munzam zararın tazmini olduğunu belirterek, şimdilik 10.000,00TL munzam zarar alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizin 5.3.2015 tarihli ilamı ile, davacı tarafından sözleşme ayakta tutularak aynen ifa istenmiş olup, davacının başkaca talepte bulunamayacağı, davacının sadece geç ödeme nedeniyle gecikme faizi isteyebileceğinin kabulü ile diğer kalemler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, uyulan bozma ilamı gereğince yapılan yargılama sonucunda mahkemece; asıl davadaki maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 161.948,17TL gecikme tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte taraflar arasında düzenlenmiş 20.09.2013 tarihli sulh ibra ve borç tasfiye protokolü doğrultusunda yapılan ödemeler ile mükerrerlik oluşturmamak kaydıyla davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise derdestlik nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı asıl davada, davalının güvenlik işlerinin sağlanması için açmış olduğu ihaleyi kazandığını, taraflar arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalının ödemelerini geciktirdiğini ileri sürerek, uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini istemiş, birleşen davada ise munzam zarar talebinde bulunmuştur. Davacı birleşen davayı ilk olarak asıl davaya ek dava olarak açmış, sonrasında ıslah ederek dayandığı maddi vakıaların aynı olduğunu belirterek asıl davaya konu edilen aynı alacak kalemlerini munzam zarar olarak talep ettiğini bildirmiştir. Oysa ki davacının birleşen davaya konu ettiği alacak kalemleri, asıl davaya da konu edilmiş olup, uyulan bozma ilamı gereğince davacı sadece geç ödeme nedeniyle gecikme tazminatı isteyebileceği, diğer alacak kalemlerini talep edemeyeceğinden birleşen davanın esastan reddi gerekir. Bu durumda mahkemece birleşen davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleşen davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    3-Mahkemece, asıl davaya ilişkin olarak reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 23.233,11TL vekalet ücretine yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettiren davalı lehine hükmedilmesi gerekirken bu hususta maddi hata yapılarak davacı lehine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının gerekçe bölümünün son paragrafı ile sondan 3. paragrafı hükümden tamamen çıkartılarak yerine 2. bentte anlatılan gerekçenin yazılmasına, 3. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 7. bendinde yer alan "davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresi hükümden çıkartılarak yerine "davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi