23. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1673 Karar No: 2020/4565 Karar Tarihi: 24.12.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1673 Esas 2020/4565 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2018/1673 E. , 2020/4565 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 13.06.2005 tarihinde anahtar teslim daire satış sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereği davalının bir adet hisseyi, dairenin her türlü imalatının davalı tarafından yapılması şartı ile müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin abonelikler ile tapu ve iskan masrafları dışında bir bedel ödemeyeceğini, buna rağmen müvekkilinin sözleşme sonrasında dava dışı kooperatife alt yapı ve çevre düzenlemesi için 9.250,00 ve 7.750,00 TL"lik ödemeler yaptığını, bu nedenle alacağın rücuen tahsili için ... 29. İcra Müdürlüğünün 2008/15596 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 02.06.2014 tarih 2014/1123 E. 2014/4281 K. Sayılı kararı ile takibe konu bedelin dayanaklarından 05.08.2007 tarihli genel kurul kararının 3.maddesinin iptaline ilişkin kararın Dairemizin 25.06.2012 tarih ve 2012/2780 E, 2012/4302 K. sayılı ilamıyla onanmış ve karar düzeltme istemi de reddedilerek kesinleştiğinin anlaşıldığı ne var ki 20.07.2008 tarihli genel kurul kararı gereği davacı yanca ödenen bir bedel varsa taraflar arasında imzalanan sözleşme şartlarına uygun düştüğü ölçüde davacının davalıya rücu hakkının bulunduğu göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle verilen karar hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının 20.07.2008 tarihli genel kurulu kararı kapsamında kabul edilen ödeme tutarının 5.044,00 TL olduğu, davacının kooperatif üyeliği tarihinden itibaren olan kooperatif faaliyetleri için yapılacak harcamalarına (bina maliyet giderleri hariç) katılacağı, davacının sorumlu olacağı miktarın ise 3.218,10 TL olarak hesaplanması gerektiği, 1.825,90 TL"nin ise rücu edilebileceği anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.