MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2006/323-2015/208 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; ... A.Ş. ve bu holding çatısı altında yer alan ve aralarında davalı şirketinde dahil bulunduğu bir çok şirket ve bu şirketlerin yöneticilerinin müvekkili şirketin de aralarında bulunduğu ..."da mukim birkaç şirket vasıtasıyla ..."da yaşayan Türk işçilerinden çok yüksek miktarlarda para toplandığını, müvekkili şirketin 01/10/2002 tarihinde iflas ettiğini, iflas idarecisinin detaylı araştırmaları sonucunda davalı şirkete toplam 2.000.000 DM (1.022.583.76 Euro) havale yapıldığının ve bu havalelerin kaynağının ... ..."da yaşayan onbinlerce Türk işçisinden toplanan çok yüksek miktarda paralar olduğunun anlaşıldığını, davalı şirkete ihtarname çekildiğini ancak şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek 2.000.000 DM (1.022.583,76 Euro) bedelden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 Euro bedelin ve bu bedele dava tarihinden itibaren devlet bankalarının mevduat faizlerine uyguladıkları en yüksek yıllık faiz oranı üzerinden tahakkuk ettirilecek faizin davalı şirketten ve diğer davalılardan müteselsilen tahsiline ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili; davacı ile müvekkili şirket arasında mal alım satım sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda davacının 2.000.000 DM para gönderdiğini, karşılığında istediği malların Türkiye"den ihracının sağlandığını, dava tarihi itibariyle sözleşmenin süresinin dolmadığını, davacının da edimlerini yerine getirmediği için talepte bulunamayacağını, müvekkili şahıslara husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı şirket arasında 15/01/1999 tarihli mal alım satım sözleşmesi olduğu, davacı tarafından sözleşme tarihinden sonra çeşitli tarihlerde 2.000.000 DM (1.022.583.76 Euro) tutarında davalı şirkete havale yapıldığı, davalı şirketin ise yapılan sözleşme karşılığında çeşitli tarihlerde 276,423 DM karşılığında (141.354.71 Euro) davacı adına mal mukabili ihracat yaptığı, mal ihracının dışında davalı tarafından davacı adına yapılan nakit ödemelere ilişkin belge ibraz edilemediği, davacı alacağının davacı tarafından gönderilen havale tutarı ile davalı tarafından yapılan mal mukabili ihracat tutarı arasındaki fark kadar olacağı, bunun da 881,229,05 Euro olduğu, davacının haksız iktisap kuralları kapsamında davalıya yapmış olduğu karşılıksız ödemeyi geri isteyebileceği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile, 100.000 Euro"nun fiili ödeme günündeki rayiç değeri üzerinden Türk Lirası karşılığının dava tarihindeki devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 9.353,69 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.