Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/20676 Esas 2015/9165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20676
Karar No: 2015/9165
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/20676 Esas 2015/9165 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, icra takibiyle borçlu olduğu iddiasında olan davacıya karşı kambiyo senedi üzerinden takip başlatmıştır. Ancak yapılan incelemede, senedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Davacının manevi tazminat talebi kısmen kabul edilmiş, takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olunmadığı kararlaştırılmıştır. Ancak davacının, previously haciz sırasında borcu kabul ettiği ve ödeme taahhüdünde bulunduğu belirtilerek, davacının kötü niyetli olduğu savunulmuştur. Mahkeme ise senetteki imzanın davacıya ait olmadığını tespit ettiği için davacının söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadığını kabul etmiş, davanın bir kısmını kabul etmiş bir kısmını reddetmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı bozulmuş ve imza incelemesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Kambiyo Senetleri Kanunu, İcra ve İflas Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2014/20676 E.  ,  2015/9165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibarıyla duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu senetteki müvekkiline atfen atılan imzanın müvekkili eli ürünü olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iddiasının haksız olduğunu, zira davacının 02/12/2009 tarihli haciz sırasında borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, daha sonra ise davacının annesinin icra kefili olduğunu, davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu senetteki imzanın davacı borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davacının davadan sonra icra dosyasına 495,00 TL ödeme yaptığı, ödenen miktar üzerinden davaya istirdat davası olarak devam edildiği, bunun yanında davacının manevi tazminat talebinin kısmen haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul,kısmen reddine, davacının takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında ödenen 495,00 TL"nin davalıdan istirdatına, 1.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davanın temelini oluşturan ...9268 Esas sayılı icra dosyasında 02/12/2009 tarihli haciz sırasında ""10.634,03 TL"yi 04/12/2009 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum."" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı hakkındaki haczin ihtiyati haciz olmaması, kesin haciz olması ve davacının yukarıda belirtilen şekildeki borcu kabul beyanı göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken, imza inceleme yaptırılarak yazılı şekilde menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Aslı gibidir.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.