Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4494
Karar No: 2017/3462
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4494 Esas 2017/3462 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/4494 E.  ,  2017/3462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 12/11/2015 tarih ve 2014/3273-2015/1350 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin kemik hastası ve yürüme engelli olduğunu, 10/09/2013 tarihinde davalı şirketin ...-... seferi ile 15:05"de ..."e geldiğini, tekerlekli sandalye hizmeti aldığını ancak görevlinin dikkatsiz davranışı sonucu tekerlekli sandalye ile birlikte 2-2,5 metre yükseklikten aşağı düştüğünü, müvekkilinin bel ve kalça bölgesinden yaralandığını, vücudunda morlukların ve sıyrıkların oluştuğunu, müvekkilinin tatil amaçlı ..."e gelmişse de tatilden beklenen faydayı sağlayamadığını, uzun süre hareket kabiliyetini kısıtlayan ağrılarının devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin geçirdiği kaza ve sonrasında çektiği acının giderilmesini sağlamak amacıyla 10.000.EURO tutarında manevi tazminatın temerrüt tarihi olan 01/11/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkil şirkete izafe edilecek herhangi bir kusur ve sorumluluk olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; engelli olan davacının düşmesi sonucu yara aldığı ve beden bütünlüğüne zarar geldiği, beden bütünlüğüne gelen zararın mutlaka ağır yaralanma ile sonuçlanmasının şart olmadığı, hafif yaralanmaların dahi engelli olan davacıya acı ve sıkıntı yaşatmasının tazminat talebi için yeterli olduğu, olay günü davacının uçaktan inmesi için normal koşullarda yardım prosedürün işletildiği ancak görevlinin kasıtlı ve kötü niyetli olmayan dikkatsiz hareketi sonucu istenmeyen kazanın meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile taktir olunan 500 Euro manevi tazminatın ödeme günündeki TL karşılığının 3095 Sayılı Yasan"nın 4/a.maddesine göre 01/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- HUMK"nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 12.11.2015 tarihi itibariyle 2.080,00 TL"dir. Davacı dava dilekçesiyle 10.000 Euro"nun fiili ödeme günündeki TL karşılığı tutarında manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı aleyhine 500 Euro tazminata hükmedilmiştir. Davalı vekilince temyize konu yapılan alacak miktarının karar tarihi itibariyle TL karşılığı yukarıda anılan madde hükmüne göre, temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, hava taşıması sonrasında engelli yolcunun uçaktan indirilmesi sırasında görevlinin dikkatsizliği sonucunda düşürülmesi neticesinde yaralandığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece 500 Euro manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK"nın 99. maddesi uyarınca, konusu para olan borcun memleket parası ile ödeneceği, ancak sözleşmede başka ülke parası ile ödeme kararlaştırılmış ise yabancı ülke parası ile ödemenin mümkün olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, ...- ... arası hava taşıma sözleşmesi kapsamında, engelli yolcunun vücut bütünlüğünün zarar gördüğü, acı ve sıkıntı yaşadığı gerekçesiyle manevi zarara uğradığının kabulü yerinde ise de manevi tazminatın gerçek anlamda bir tazminat olmayıp zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araç olduğu, bu nedenle çekilen acı ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat adı altında hüküm altına alınan miktarın Türk Lirası üzerinden takdir edilerek hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde yabancı para cinsinden manevi tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmediği gibi; 6098 sayılı TBK"nın 56. maddesi hükmüne göre, hâkimin özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı altında hak sahiplerine verilebilecek tazminatı adalete uygun olarak belirleyebileceği, bu tazminatın zarara uğrayanlarda bir huzur duygusu oluşturması gerektiği, 22.06.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşulların açıkça gösterildiği, bunların her somut olaya göre değişebileceği ancak hâkimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri karar yerinde objektif bir biçimde göstermesi ve bu takdir hakkını TMK"nın 4. maddesine göre hukuka ve hakkaniyete uygun olarak kullanması gerektiği, davacının kemik cam hastası ve engelli olduğu, tek başına Türkiye"ye tatil amacıyla geldiği ve davalı firma çalışanlarının kusuru nedeniyle yaralandığı ve tatilden umduğu faydayı göremediği gibi, yaşadığı korku ve endişe ile diğer etkenlerin tümü birlikte değerlendirilerek hakkaniyet ilkesi de dikkate alınıp daha makul oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, olay tarihi itibariyle taraflar arasındaki menfaat dengesine uygun düşmeyen miktarda manevi tazminatın takdiri doğru görülmediğinden verilen kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilin temyiz isteminin HUMK"nın 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi