14. Hukuk Dairesi 2016/18738 E. , 2017/7179 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.7.2012 gün ve 2012-10121E. 2102-10642 sayılı Kararı ile yerel mahkemenin 28.4.2010 tarihli ve 2004/369E. 2010/473 K.sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme 7.11.2012 tarihli ve 2012/745E. 2012/994. sayılı Kararıyla ilk hükmünde direnmiştir.
Direnme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ... Köyü 81 ada 1 parsel, 81 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın aynen olmaz ise satış yolu ile giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalılar duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, ... ili, Merkez ilçesi, ... Mah. 81 ada 1 parsel sayılı 1152.13 m² alanlı ve arsa vasıflı taşınmaz ile aynı yer 80 ada, 2 parsel sayılı 259.91m² alanlı (üzerindeki altı katlı binanın yapı ruhsat içeriğine göre davacı ..."a ait olduğu anlaşılmakla 05/11/2008 havale tarihli inşaat bilirkişisi ek raporu dikkate alınarak) ve arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin paydaşlar arasında payları oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin ilk hükmünü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.7.2012 tarihli ve 2012/10121-10643 sayılı bozma ilamıyla dava konusu edilen ve satışına karar verilen 80 Ada 2 parsel sayılı taşınmaz zemininde bulunan muhdesat konusunda tapuda şerh olmadığı gibi taraflar arasında ittifak da bulunmadığı, bu nedenle satış bedelinin tapu kaydındaki payları oranında paydaşlara dağıtılması gerektiği, satış bedelinin dağıtılmasında bilirkişi raporundaki oranların dikkate alınmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, 7.11.2012 tarihli ve 2012/745-994 sayılı Kararla taraflar arasında arz üzerindeki muhtesatın aidiyeti konusunda bir anlaşmazlığın bulunmadığı, tarafların taşınmazın bütünleyici parçaları üzerinde mahkemeye yansımış bir beyanlarının bulunmadığı, mahkemece istemin genişletilmesi ve istemden fazlaya yada daha aza karar verilmesinin mümkün olmadığı, üzerinde uyuşmazlık olmayan bir hususta uyuşmazlık varmış gibi hareketle resen araştırma yapılmasının da usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle direnme hükmü kurulmuştur.
Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, direnme kararı incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
Direnme kararının Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 6.Hukuk Dairesinin 12.07.2012 tarihli bozma kararında, muhdesatın aidiyetinin tespiti gerektiği gerekçe gösterilerek mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de; bu kez dosya içindeki belgelerden tapu maliki ...‘e ait mirasçılık belgesinin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda sözü edilen dava dosyası incelenmeli, dava konusu taşınmaz malikleri ile ilgisi bulunduğu tespit edilirse sonucu beklenmeli ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esasına girilerek bir hüküm kurulmalıdır.
Hükmün bu kez yukarıda açıklanan sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.7.2012 tarihli ve 2012/10121-10643 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıdaki DEĞİŞİK gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.